There has always been a controversy around the
use of translation in language teaching. When the word “translation” comes to
one’s mind, grammar-translation method is echoed at the same time. It is
criticized as an old-fashioned approach in language teaching. Nowadays, most
English language teachers agree that the teacher-centred grammar-translation
method does not make much pedagogical sense and only raises passive learners in
terms of creative thinking skills. Some scholars feverishly argue that translation
should be totally banned in language teaching. However, the grammar-translation
method and translation as a pedagogical tool in language classes should be
differentiated. Translation is a communicative activity as it takes place in
the real world. Students can think upon how they are saying something and can
promote their thinking skills when translation is used as a classroom practice.
In this case study, 23 B1 level students were asked to translate Turkish songs
and subtitle film scenes into English as a task in a writing class for a month.
Students regarded translating task into L2 as a valuable class activity in
their writing classes. In the semi-interviews conducted with the students, it
was seen that it helped them to expand their vocabulary knowledge and consider
pragmatic factors while translating. Moreover, it increased their awareness of
L1 and L2 differences. Therefore, there is a need for further research on the
effects of translation tasks on language learning and how it can be used in the
best way in language teaching.
Çevirinin dil öğretimindeki kullanımı hep
tartışmalı bir konu olmuştur. Çeviri kelimesi akla dilbilgisi-çeviri yöntemini
de getirmektedir. Dilbilgisi-çeviri yöntemi, modası geçmiş bir yöntem olarak
eleştirilmektedir. Günümüzde pek çok İngilizce öğretmeni, öğretmen merkezli
dilbilgisi-çeviri yönteminin pedagojik açıdan pek bir anlamı olmadığını ve
yaratıcı düşünme becerileri açısından pasif öğrenen yarattığını kabul
etmektedir. Bazı araştırmacılar da çevirinin dil derslerinde tamamen
yasaklanması gerektiğini savunmaktadır. Halbuki, dilbilgisi-çeviri yöntemi ile
çevirinin dil dersinde pedagojik bir araç olarak kullanılması birbirinden ayırt
edilmelidir. Çeviri, gerçek dünyada gerçekleştiği için özünde iletişimsel bir
aktivitedir. Çeviri, sınıf aktivitesi olarak kullanıldığında öğrenciler, bir
şeyi nasıl söyleyeceklerini düşünebilir ve düşünme becerilerini
geliştirebilirler. Bu durum
çalışmasında, B1 seviyesindeki 23 öğrenciden bir ay boyunca yazma dersinde bir
görev olarak Türkçe şarkı sözlerini İngilizceye çevirmeleri ve bazı film sahnelerinin
İngilizce altyazı çevirisini yapmaları istenilmiştir. Öğrenciler, bunu değerli
bir aktivite olarak kabul etmiştir. Yapılan yarı-röportajlarda çeviri
aktivitelerinin öğrencilerin kelime bilgisini geliştirmelerine yardımcı olduğu
ve çeviri yaparken pragmatik faktörleri de göz önüne almaya yönelttiği ortaya
konulmuştur. Ayrıca, anadilleriyle öğrendikleri yabancı dilin arasındaki
farklara dair farkındalıkları artmıştır. Bu sebeple, çeviri görevlerinin dil
öğretimine etkileri ve çevirinin dil öğretiminde en iyi şekilde nasıl
kullanılacağı ileriki araştırmalarda daha ayrıntılı bir şekilde irdelenmelidir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | August 21, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 - RumeliDE 2019.Ö5 - II. Rumeli [Dil, Edebiyat, Çeviri] Sempozyumu Bildirileri |