Terör, insanlar üzerinde korku yaratmak amacıyla gerçekleştirilen ve temelinde şiddet olan sembolik bir eylemdir. İnsanlık tarihinin her döneminde meydana gelen terör eylemlerinin medya üzerindeki yansıması ise medya kuruluşlarının benimsemiş oldukları yayın politikalarına göre farklılık göstermektedir. Bu farklılık, kamuoyunun bilgilendirilme sürecinde terör haberlerinde kullanılan dil ve söylemde ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede terör eylemlerinin haberleştirilmesinde tercih edilen dilin kullanımı ile ortaya çıkan söylemin çözümlenmesi ise gazete yayın politikalarının haberin dili ve söylemine etkisini anlamak açısından önemlidir. Bu çalışmanın amacı, farklı siyasal tercihlere yönelik habercilik yapan medya kuruluşlarının editoryal politikalarının, terör eylemlerinin haberleştirilme sürecinde haber dili ve söylemine etkisini ortaya koymaktır. Bu bağlamda, 15 Mart 2019’da Yeni Zelanda’da Cuma namazı sırasında iki camiye düzenlenen silahlı terör saldırısı ile ilgili yazılı basında yer alan haberlerin okuyucuya nasıl sunulduğu ve nasıl bir söylem geliştirildiği çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır. Bu doğrultuda, 16 Mart-23 Mart 2019 tarihleri arasında yayın politikaları birbirinden farklı olan Cumhuriyet, Milli Gazete, Orta Doğu, Sözcü, Yeni Akit ve Yeni Şafak olmak üzere toplam altı gazete belirlenmiştir. Seçilen gazetelerin olayla ilgili yaptığı tüm baş sayfa haberlerinin başlıkları, içerikleri, görselleri ve gazetelerin olaya ilişkin bakış açıları Teun van Dijk’ın sistematikleştirdiği söylem analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda aynı olayın, birbirinden farklı bakış açılarına sahip gazetelerde, farklı söylem kalıpları ile haberleştirildiği, olaya ilişkin basının vermiş olduğu önemin kısa zamanda azaldığı tespit edilmiştir.
Terrorism, fundamentally, is a symbolic action that aims to incite fear in people. The terrorist actions that have occurred throughout the history of humanity has been reflected in media in various ways based on the editorial policies that are adopted by media organizations. The diversity in media transpires in the process of informing the society through the terrorism-related news, in terms of the language and discourse. In this context, the analysis of the discourse that arises with use of preferred language in the reporting of terrorist acts is important for understanding the effect of newspaper publishing policies on the language and discourse of the news. The aim of this study is to reveal the effect of editorial policies of media organizations reporting on different political preferences on news language and discourse in the process of reporting terrorist acts. In this respect, how the news that took place in the print press about the armed terrorist attacks carried out at two mosques during Cum’a prayer in New Zealand on 15 March 2019 were presented to the readers and how the discourses were developed form the topic of the current study. Accordingly, the 6 newspapers, whose editorial policies differed between 16th and 23rd March 2019, were chosen: Yeni Akit, Orta Doğu, Yeni Şafak, Milli Gazete, Sözcü and Cumhuriyet. The front-page news about the incident that took place in the selected newspapers were analyzed in terms of their headlines, contents and the point of view depending on van Dijk’s discourse analysis method. As a result of the study, it’s found that the same incident was reported in various discourse patterns in newspapers whose point of views were different than each other’s. As a result of the research, it was found that the same event was communicated with different discourse patterns in the newspapers with different perspectives, and the importance of the press about the event decreased in a short time.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | December 21, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 17 |