As is known, equality between men and women was not observed in general during the age of ignorance. The most obvious example of this is that women are not given any share of the inheritance. Islamic Religion ended this false and unjust practice with the verses it revealed Surah Nisa. As in all areas of interest to people, Islamic law also explained how to make a share of the belongings and possessions left behind by the deceased and who will have a share of his/her estate. In the Qur'an, the provisions are generally included as summary. But the provisions on inheritance were contained detailedly not summary. It is clear that this is aimed to prevent conflicts that may arise between people and to ensure justice. Almighty Allah has warned people with many verses in the Qur'an that the estate of the deceased should be shared fairly. Despite all this, unfortunately, in the age in which we live, for some reason, the estate of the deceased is not distributed as prescribed by Islamic law. The victims of this practice are not just women, as is assumed. In addition, there are mother, father, grandfather, grandmother and grandchildren. In this study, the verses and Hadiths about the division of the estate of the deceased in the Qur'an and Sunnah will be included, as well as the form of practice in the century in which we live and the reasons that lead to this practice will be emphasized. In addition, the activities that need to be done to prevent such practices and what measures should be taken in this regard will be examined.
Bilindiği üzere cahiliye döneminde genel olarak erkek ve kadın arasında eşitlik gözetilmemiştir. Bunun en açık örneği kadınlara mirastan herhangi bir payın verilmemesidir. İslam dini Nisâ sûresinde indirdiği ayetlerle bu yanlış ve adaletsiz uygulamaya son vermiştir. İslam hukuku insanları ilgilendiren bütün alanlarda olduğu gibi ölenin geride bıraktığı eşya ve mallarının taksiminin nasıl yapılacağı ve onun terekesinden kimlerin pay sahibi olacağını da açıklamıştır. Kuran-ı Kerim’de genel olarak hükümler icmâlî olarak yer almaktadır. Fakat mirasla ilgili hükümler icmalî değil tafsilî bir şekilde yer almıştır. Bu da insanlar arasında çıkabilecek ihtilafların önlenmesi ve adaletin sağlanmasına yönelik olduğu açıktır. Yüce Allah Kuran’ı Kerim’de birçok ayetle ölen kişinin terekesinin adilce paylaştırılması hususunda insanları uyarmıştır. Bütün bunlara rağmen ne yazık ki yaşadığımız çağda bazı nedenlerden dolayı ölen kişinin terekesi İslam hukukunun öngördüğü şekilde dağıtılmamaktadır. Bu uygulamanın mağdurları zannedildiği gibi sadece kızlar değildir. Bunun yanında anne, baba, dede, nine ve dede torunları da bulunmaktadır. Bu çalışmada ölenin terekesinin taksimi ayet ve hadisler ışığında ele alınıp yaşadığımız asırda özellikle Güneydoğu Anadolu’da konuyla ilgili uygulamanın şekli ve buna neden olan sebepler üzerinde durulacaktır. Ayrıca bu gibi uygulamaların önüne geçmek için yapılması gereken faaliyetler ve bu konuda ne gibi önlemlerin alınması gerektiği hususu da irdelenecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 31, 2022 |
Acceptance Date | August 11, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.