Kur'an, büyük ölçüde Kureyş lehçesine dayanmasına rağmen, diğer Arap lehçelerinden kelime ve gramer yapıları içerir. Kur'an'ın "yedi harf" üzerine indirilmesi konusundaki tartışmalardan bağımsız olarak, Kur'an'ın kaynağını oluşturan klasik lehçelerin çoğunun "Mudar" başlığı altında toplandığı söylenebilir. Kureyş’in ana lehçe olduğunu söyleyenlerin bir kısmı, onun en yüksek kabile birliğini temsil eden Mudar ile aynı soydan geldiğini göz önünde bulundurmuşlardır. Öte yandan, Mudar’a mensup Kays kabilesine nispet edilen “keşkeşe” ve Temim’e ait “an’ane”gibi, muteber kıraatlerden sayılmayan bazı lehçe özellikleri nedeniyle bu görüşü eleştirenler olmuşsa da, Hz. Ömer veya Hz. Osman’a dayandırılan “Kur’an Mudar diliyle inmiştir” sözü, gelenekte büyük oranda kabul edilmiş hatta Kur’an malzemesinin bir mushafta toplanması çalışmalarında bu ilkeden hareket edilmiştir. Bu noktada akla şu soru gelebilir: Yukarıda bahsedilen bazı diyalektik özelliklerle karakterize edilen Mudar dili, fesahati ve belagati ile öne çıkan Kuran'a nasıl kaynak olmuştur? Bu sorunun en basit cevabı olarak, Kur'an'ın, daha önce Kureyş lehçesinin yaptığı gibi zayıf, itici veya garip kelimelerden kaçınarak Arap lehçelerinden en güzel ve en saf kelimeleri alıp hazinesine kattığı söylenebilir. Çalışma, Mudar diyalektinin erken dönemdeki ayırt edici özelliklerini ortaya koymayı ve bugünkü durumunu tarihsel süreç içerisinde meydana gelen değişimler ışığında gözden geçirmeyi ve bazı lehçe özellikleri arasında karşılaştırma yapmayı amaçlamaktadır. Araştırmada, Mudar kabilesine ilişkin klasik ve aktüel bilgi birincil kaynaklara dayanılarak, analitik ve betimleyici bir yaklaşımla ele alınmıştır.
Although the Qur'an is largely based on the dialect of Quraish, it contains vocabulary and grammatical styles from Arabic dialects. Regardless of the controversy over the “seven ahruf” in which the Qur’an was revealed, it can be said that most of the classical dialects that make up the Qur’an’s source were collected under the heading “Mudar”. Some of those who say that the Qur’an was revealed in the language of the Quraish have reached this conclusion by taking into consideration the unity of lineage with Mudar, which represents the supreme tribal unity. There are also some who disapproved of this view due to the existence of some dialectical features that are not respected in the science of Qiraat, such as “kaškaša” in Beni Qais and “an'ana” in Tamim, among the tribes belonging to Mudar. However, it should be said that the narration attributed to Umar or Uthman that "the Qur'an was revealed in the language of Mudar" was generally accepted in the historical period, and even this principle was applied in the activities of compiling the Qur'an and composing it into a Mushaf. At this point, the question of how the Mudar language, which has some of the above-mentioned dialect features, is the source of the Qur'an, which stands out with its fluency and eloquence, may come to mind. For the simplest answer to this question, it can be said that the Qur'an took the most beautiful and pure words of the Arabic dialects and added them to its treasures, as the Quraish did before, while avoiding weak, useless and strange words. This study aims to reveal the distinctive features of the Mudar dialect in the early period and to review the current status of the Mudar dialects in light of the changes that occurred during the historical period, and to make a comparison between some of its features. The study followed the descriptive-analytical approach, which clarifies with great clarity everything related to the Mudar tribe, relying on the mothers of books to mention any information.
على الرغم من أن القرآن يعتمد إلى حد كبير على لهجة قريش، إلا أنه يحتوي على مفردات وأساليب نحوية من اللهجات العربية. وبغض النظر عن الخلاف حول "الأحرف السبعة" التي نزل بها القرآن، يمكن القول إن معظم اللهجات الفصيحة التي تشكل مصدر القرآن قد جمعت تحت عنوان "مضر" .وقد توصل بعض الذين يقولون إن القرآن نزل بلغة قريش إلى هذا الاستنتاج بمراعاة وحدة النسب مع مضر الذي يمثل الوحدة القبلية العليا. كما أن هناك من أساء إلى هذا القول لوجود بعض الملامح اللهجية مثل كشكشة قيس التابعة لمضر وعنعنة تميم التي لا تحسب من اختلافات القراءات ومع ذلك، ينبغي القول إن الرواية المنسوبة إلى عمر أو عثمان بأن "القرآن نزل بلغة مضر" كانت مقبولة بشكل عام في الفترة التاريخية، وحتى أن هذا المبدأ تم العمل به في نشاطات تجميع القرآن وتأليفه في مصحف. عند هذه النقطة، قد يتبادر إلى الذهن هذا السؤال: كيف أصبحت لغة مضر، التي تتميز ببعض السمات اللهجية المذكورة أعلاه، مصدراً للقرآن الذي يتميز بفصاحتها وبلاغتها؟ ولأبسط إجابة على هذا السؤال، يمكن القول إن القرآن أخذ أجمل وأنقى كلمات من اللهجات العربية وأضافها إلى كنوزه، مع تجنب الكلمات الضعيفة وغير المجدية والغريبة، كما فعلت لهجة قريش من قبل. تهدف هذه الدراسة إلى الكشف عن السمات المميزة للهجة مضر في الفترة المبكرة واستعراض الوضع الحالي للهجات التي تنتمي إلى مضر اليوم في ضوء التغيرات التي طرأت عليها في الفترة التاريخية، وإجراء مقارنة بين بعض سماتها. واتبعت الدراسة المنهج الوصفي التحليلي الذي يوضّح بجلاء كل ما يتعلّق بقبيلة مضر، معتمدا على أمّهات الكتب.
Primary Language | Arabic |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 31, 2022 |
Acceptance Date | August 21, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.