The Eastern Question is a concept that can be stretched to the expulsion of the Ottoman Empire from Europe in particular, or the division and liquidation of the Ottoman Empire, after the Ottoman Empire entered a period of significant decline since the 18th century. In this sense, although all western powers have common points, in reality, each western state has more than one "Oriental Issue" and “Oriental Policy” for its own benefit. Considering the 19th and 20th centuries of the Ottoman Empire, there were Russia, one of the two most competing actors around this issue, which targeted the attempt to reach the warm seas, and England, which was unwilling to accept rivals on the far east colonial routes. In particular, the conflicting interests of these two states in the oriental issue corresponded to an important occupation in the diplomacy of the Ottoman Empire in the last century. It should be noted that this issue includes different meanings and policies, including the Ottoman Province of the East, similar to the fact that the Eastern Question developed meanings and political styles according to different interests in the eyes of the western states. Especially after the Berlin Treaty, this issue gained a new form over the Armenian issue and minority rights. As a matter of fact, the Ottoman Eastern Geography, starting from the Mediterranean towards Basra, had turned into a competitive field of western powers, especially Russia and England, as a part of the international economic market. However, contrary to the claim that it followed a policy towards the disintegration of the Ottoman territorial integrity, England followed the opposite policy in the Ottoman Province of the East. This reality can be detected in the pro-Ottoman attitude in the Kurdish revolts in the eastern region led people such as Mîr Ahmed Pasha of Baban, Mîr Muhammed Pasha of Rawanduz, Mîr Bedirkhan Pasha of Cizre, Yazdan Sher, Sheikh Ubeydullah of Nehri.
Şark Meselesi, 18. yüzyıldan itibaren gerileme sürecine giren Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’dan çıkarılması, topraklarının paylaşılması ve tasfiye edilmesi şeklinde geniş bir çerçevede incelenebilecek bir kavramdır. Bu manada batılı kuvvetlerin üzerinde uzlaştıkları ortak noktaları barındırmaktadır. Ancak bunun yanında her batılı devletin kendi menfaatine uygun biçimlendirdiği birden ziyade “Şark Meselesi” ve “Şark Siyaseti”nden bahsedilebilir. 19. ve 20. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu üzerinde bu mesele çerçevesinde en fazla rekabet eden iki aktörden biri Rusya, diğeri de İngiltere’ydi. Rusya’nın büyük devlet olma hayallerine matuf sıcak denizlere inme girişiminin önünde, uzakdoğu sömürgelerine giden yollarda tehdid kabul etmez bir set oluşturan İngiltere mevcuttu. Bu iki devletin Şark Meselesindeki çelişen çıkarları Osmanlı İmparatorluğu’nun son asrındaki diplomasisinde mühim bir meşguliyet arz etmiştir. Ayrıca Şark Meselesi, batılı devletlerin çıkarlarına göre farklı anlamlar ve politikalar da üretmişti. Bu bağlamda Osmanlı Vilayat-ı Şarkiyyesini de kapsar şekilde meselenin farklı vechelere sahip olduğu bilinmektedir. Özellikle bu mesele, Berlin Antlaşması’ndan sonra Ermeni meselesi ve azınlık hakları üzerinden yeni bir biçim kazanmıştı. Nitekim Akdeniz’den başlayarak Basra’ya doğru Osmanlı Şarkî Coğrafyası, uluslararası ekonomik pazarının bir parçası olarak başta Rusya ve İngiltere olmak üzere batılı kuvvetlerin rekabet sahasına dönüşmüştü. Bununla birlikte Osmanlı toprak bütünlüğünün parçalanması yönünde politika izlediği iddiasının aksine İngiltere, Osmanlı Vilayat-ı Şarkiyyesi’nde bunun zıddı bir siyaset izlemişti. Bu realite Baban mîri Ahmed Paşa, Revanduz mîri Mîr Muhammed Paşa Revanduzî, Cizre Mîri Bedirhan Paşa, Êzdin Şêr, Şeyh Ubeydullah gibi kimselerin liderliğini yaptığı Şark bölgesinde çıkan Kürd isyanlarındaki Osmanlı taraftarı tutumunda tesbit edilebilmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Intellectual History of Politics |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | July 10, 2023 |
Publication Date | July 3, 2023 |
Acceptance Date | June 20, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.