Binyıllarla ifade edilebilecek bir geçmişe sahip insan, iradesini kuşandıktan sonra yaşadığı evrene dair sorular sormaya başlamıştır. Kendisini sair yaratılmışlardan ayıran en temel özelliği olan soru sorma yetisi sayesinde sürekli bir gelişim halindedir. Biyolojik, fiziksel gelişimi devam ederken beyinsel ve zihinsel gelişimin yanı sıra, onu farklı kılan anlam yönü de gelişmeye devam etmektedir. Dolayısıyla insan olmuş bitmiş bir varlık değil, tersine içinde yaşadığı tabiatla birlikte her yönüyle devingendir, Kur’an’ın: “Biz bir şeyi istediğimiz zaman ona kün/ol deriz o da feyekün/oluş sürecine girer.” Yani anlık değildir, bir sürece bağlıdır. İşte bu süreç içerisinde varlığını geliştiren insanın en temelde sorduğu soru “ben kimim” sorusudur. Bu aynı zamanda insanın anlam arayışıdır ve varoluşun da sırrıdır. Biyolojik/fiziki bir varlık olan beşerin, insan mertebesine ulaşması, bu anlam arayışına bağlıdır. Bu nedenle dili kullanan, anlam üreten, medeniyetler inşa eden, içinde bulunduğu ortama/duruma itiraz geliştirebilen yalnızca insandır.
Sahip olduğu bu temel ayırıcı özellikleri sebebiyle, yaratılış amacını dikkate almadan kendisine verilemeyen payeler biçmeye çalışması soncunda haddini aşmış ve çoğu zaman da azgınlaşmıştır. Kutsal kitaplarda anlatılan insan hikayesi bu duruma dikkat çekmek içindir. Tevrat metinlerinde insana dair anlatımlar, bir kritiğe tabi tutulmadan sonraki dönemlere aktarıldığı için, Kur’an’ın insan tanımı ve tanıtımı doğru anlaşılmamıştır. Önceki kültürlerin etkisiyle kullanılan kavramlara yüklenilen anlamlar, Kur’an bütünlüğüne aykırı bir şekilde oluşturulmuştur. Bu çalışmada sözünü ettiğim bu temel sorunlar dikkate alınarak, bir makale kapsamında, Kur’an insana dair esas olarak ne söylemekte, onu nasıl tanımlamakta, farklılıklarını sıralarken aynı zamanda ne tür eleştiriler yöneltmektedir? Çerçevesinde ele alınacaktır. Dolayısıyla Kur’an metni esas alındığı için, bunun dışında fazlaca kaynak kullanımına gidilmemiştir. İslam kelamı açısından son derece önemli olan bu sorunsal merkeze alınarak değerlendirme yapılmıştır. Zira insana dair doğru bir tanım yapılmadan, insanın içinde bulunduğu evren, birey ya da toplumun doğru anlaşılması düşünülemez.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Social Theory |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 28, 2023 |
Publication Date | December 31, 2023 |
Acceptance Date | December 15, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.