İslam düşünce tarihinde mürtekibü’l-kebîre, ef‘âlü’l-‘ibâd, kader, irâde, iman-küfür, hidâyet-dalâlet gibi itikâdî ve fikrî tartışmalar, İslâm toplumu içerisinde çeşitli ayrışmalara neden olmuştur. Hâriciyye, Mu’tezile, Mürcie ve Şia gibi pekçok fırka, zamanla bu tartışmalara müdahil olmuş ve söz konusu meselelere ilişkin görüş ileri sürmüşlerdir. Öte yandan süreç içerisinde hız kazanan tedvîn ve tasnîf faaliyetleri, bu konuların hadis eserlerine girmesinin önünü açmıştır. Tabiatıyla musannifler, içinde bulundukları zaman dilimine ait tartışmaları, tasnîf ettikleri eserlerde kendi perspektiflerine göre ele almışlardır. Böylece bir taraftan kendi görüşlerini tahkim etmek diğer taraftan da muhalif fırkaların tezlerini eleştirmek üzere çeşitli eserler ortaya koymuşlardır. Öyle ki bu eserlerdeki rivâyetlerin bir kısmı ve bunların yerleştirildiği bazı bâb başlıkları, mezkur tartışmalardan izler taşımaktadır. Bu makalede Emâlî’deki rivâyet ve görüşler özelinde Zeydî muhaddis Ahmed b. Îsâ’nın (ö. 247/861) III. (IX.) asırdaki tartışmalı meselelere ilişkin yaklaşımı incelenmiştir. Bu sayede hadis tarihinin önemli bir dönemini etkileyen tartışmaların Emâlî üzerindeki yansımaları incelenmiş olup müelllifin bu tartışmalara yaklaşımı Hâriciyye, Mu’tezile, Mürcie ve Şia gibi ana akım oluşumların görüşleri ile mukayeseli olarak ele alınmıştır. Çalışma bir hadisçi kimliği olan Ahmed b. Îsâ’nın kendi dönemindeki tartışmalarda mensubu olduğu Zeydî gelenekle ne düzeyde mutabık kaldığını görmek ve bu tartışmalara sünnî hadisçiler gibi mi tepki verdiği yoksa klasik ehl-i hadis refleksinden farklı değerlendirilebilecek bir tavır mı sergilediğine dair tespitler sunması bakımından önemlidir.
In the history of Islamic thought, discussions stemming from theological
problems such as mürtekibü’l-kebîre (deadly sinner), ef‘âlü’l-‘ibâd (human actions), istitâat (ability and
strength), kader (destiny), irâde (will), iman-küfür (faith-heresy), hidâyet-dalâlet (true
path-aberration) revealed divisions that cannot be solved within Islamic society. Many
sects such as Kharijites, Mu’tazila, Murji’s and Shi’ites have been involved in
these debates over time and have put forward various views on these issues. On the other hand, tadwīn (compilation) and tasnīf
(classification) activities, which gained momentum in the process, enabled such
controversial subjects to enter into hadith works. Naturally, the authors and musannifs have dealt with
the debates of the time period in which they are classified according to their
own perspectives through the works they have classified. Thus, musannifs, on the one hand to argue their
opinions on the other hand, on the other hand, have produced various works to
criticize the theses of the opposition groups and sects. In fact, some of the narratives in these works and
some of the bābs (headlines) in which these narratives are placed have various
traces from the intellectual debates carried out during the period. In this article, Zaydī Muhaddith Ahmad
b. ʿIsā’s perspective on these controversial theological issues
in the III. (IX.) century will be discussed in the context of the narratives
and views in Amālī . In this way,
the reflections of theological debates on Amālī which affect a important
period of the history of hadith will be discussed and Ahmad
b. ʿIsā’s views on these discussions will be examined in
comparison with the mainstream sects such as Khārijite, Mu’tazila, Murjiʾah and
Shia.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 31, 2020 |
Acceptance Date | March 17, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.