Objective: The aim of the study was to define the characteristics of traumatized children who applied to the
emergency department in a one-year period and the interventions of emergency nurses.
Method: This research was conducted with a retrospective method. Within thes cope of the research, the
documents of 700 children who were diagnosed with trauma in the emergency department of a tertiary university
hospital between 01.01.2018 and 31.12.2018 were examined. The data collected from the documents were
classified in the light of the Nursing Interventions System, Nursing Regulation, and the current guidelines of the Emergency Nursing Association. Statistical analysis results are presented as frequencies and percentages for
categorical data.
Results: Falling from a height (38.3%) and traffic accidents (24.9%) were found to be the most important
etiological factors in pediatric traumas. It has been determined that children are more vulnerable to traumas
during adolescence (28.7%). It was determined that boys (65.6%) have twice the risk of being exposed to trauma
than girls (34.4%). The frequency of admission of traumatized children to emergency department increases in the
evening (57%) and in the summer (41.6%). The content of nursing care records is mostly composed of vital
signs (83.3%). The second most frequently applied nursing activities are related to circulation problems (55.6%).
It was found that emergency department almost never applied or recorded their attempts to diagnose patients, to
follow up neurologically and to take patient history (0.7%).
Conclusion: It has been found that emergency room nurses do not have sufficient compliance with Emergency
Nursing Association guidelines and Nursing Regulations in practices for traumatized children. In order to
decrease the rate of mortality and morbidity in traumatized children, nurses should have adequate equipment in
emergency practices and care, emergency nursing and trauma nursing. Strengthening the defense mechanisms
for adolescence problems and supporting families in this regard may contribute to the decrease in the number of
children with trauma.
Amaç: Araştırmanın amacı bir yıllık dönemde acil servise başvuran travmalı çocukların özelliklerinin ve acil
servis hemşirelerinin girişimlerinin tanımlanmasıdır.
Yöntem: Bu araştırma retrospektif yöntemle yapılmıştır. Araştırma kapsamında 01.01.2018-31.12.2018 tarihleri
arasında üçüncü basamak bir üniversite hastanesi acil servisinde travma tanısı koyulmuş 700 çocuğun dokümanı
incelenmiştir. Dokümanlardan toplanan veriler Hemşirelik Girişimleri Sistemi, Hemşirelik Yönetmeliği ve Acil
Hemşireliği Derneği güncel kılavuzları ışığında sınıflandırılmıştır. İstatiksel analiz sonuçları kategorik veriler
için frekans ve yüzde olarak sunulmuştur.
Bulgular: Çocuk travmalarında en önemli etyolojik faktörlerin yüksekten düşme (%38,3) ve trafik kazaları
(%24,9) olduğu bulunmuştur. Çocukların ergenlik (%28,7) döneminde travmalara karşı daha savunmasız
oldukları tespit edilmiştir. Erkek çocukların (%65,6) kız çocuklardan (%34,4) iki kat daha fazla travmaya maruz
kalma riskine sahip olduğu belirlenmiştir. Acil servise travmalı çocukların başvuru sıklığı akşam saatlerinde
(%57) ve yaz mevsiminde (%41,6) artış göstermektedir. Hemşirelik bakımına ilişkin kayıtların içeriğini en çok
vital bulgulara ilişkin bilgiler (%83,3) oluşturmaktadır. İkinci sırada en sık uygulanan hemşirelik aktiviteleri
dolaşım problemlerine (%55,6) yöneliktir. Acil servis hemşirelerinin hasta tanısı koyma, nörolojik takip ve hasta
öyküsünü alma (%0,7) girişimlerini neredeyse hiç uygulamadıkları veya kayıt etmedikleri bulunmuştur.
Sonuç: Acil servis hemşirelerinin travmalı çocuklara yapılan uygulamalarda Acil Hemşireliği Derneği güncel
kılavuzlarına ve Hemşirelik Yönetmeliği’ne yeterli uyumunun olmadığı bulunmuştur. Travmalı çocuklarda
mortalite ve morbidite oranının azalması için acil uygulamalar ve bakım, acil hemşireliği ve travma hemşireliği
konularında hemşirelerin yeterli donanıma sahip olmaları gerekmektedir. Ergenlik problemlerine yönelik
savunma mekanizmalarının güçlendirilmesi ve ailelerin bu konuda desteklenmesi travmalı çocuk sayısının
azalmasına katkı sağlayabilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Submission Date | March 19, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 5 Issue: 3 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.