Amaç: Ankilozan spondilitin (AS) oluşumunda genetik faktörlerin önemli olduğu kabul edilmiştir. Hastalığın patogenezinde rol alan en önemli genetik faktörlerden birinin insan lökosit antijen (HLA)-B27 olduğu bilinmektedir. Bu çalışmada AS ön tanılı hastalarda HLA-B27 sıklığının tespit edilmesi ve hastaların demografik ve laboratuvar bulguları ile HLA-B27 arasındaki ilişkinin karşılaştırılması amaçlandı.
Materyal-Metod: AS ön tanılı 64’ü erkek, 91’i kadın olmak üzere toplam 155 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların poliklinik takip dosyaları geriye dönük taranarak demografik özellikleri, genetik soyağacı bilgileri, laboratuvar bulguları ve HLA-B27 gen analizi sonuçları kaydedildi. Hastaların HLA-B27 analizleri Real-Time PCR yöntemi ile yapıldı.
Bulgular: Elde edilen bulgulara göre çalışmaya alınan AS ön tanılı hastaların 31’inde (%20) HLA-B27’nin pozitif olduğu saptandı. Erkeklerde HLA-B27 pozitifliği daha yüksekti (p=0,010). Yaş ortalaması cinsiyetler arasında fark göstermedi (p>0,05). HLA-B27 pozitif olanların yaş ortalaması negatif olanlara kıyasla anlamlı derecede düşüktü (p=0,047). Serum CRP ve sedimentasyon seviyeleri HLA-B27 pozitifliğinde belirleyici değildi (p>0,05). HLA-B27 pozitif olan hastalarda aile öyküsü olanlar olmayanlara kıyasla daha fazlaydı (p=0,000).
Sonuç: AS semptomlarını taşıyan hastalarda HLA-B27 pozitiflik oranı literatürden farklı olarak düşük bulundu. Bu farklılığın, AS ön tanılı hastaların çalışmaya dahil edilmesi, farklı hasta popülasyonu, klinik varyasyonlar, farklı etnik köken ve farklı genetik ve/veya çevresel faktörlerden kaynaklanmış olabileceğini düşünmekteyiz. Toplumumuzda AS hastalarında HLA-B27 frekansını daha net ortaya koyabilmek için kesin tanı almış daha geniş hasta popülasyonunda çalışmalara ihtiyaç vardır.
Objectives: Genetic factors have been acknowledged as crucial in ankylosing spondylitis (AS) genesis. Human leukocyte antigen (HLA)-B27 known to play a role in the pathogenesis of the disease. In this study, it was aimed to determine the frequency of HLA-B27 in patients with pre-diagnosis of AS and to compare the relationship between demographic and laboratory findings and HLA-B27.
Material-Method: A total of 155 patients, 64 male and 91 female, with pre-diagnosis of AS were included in the study. Demographic characteristics, pedigree information, laboratory findings and HLA-B27 gene analysis results were recorded from the policlinic files of the patients. HLA-B27 analyzes were performed by Real-Time PCR method.
Results: HLA-B27 positivity was detected in 31 (20%) of AS patients. HLA-B27 positivity was higher in men (p=0.010). The mean age did not differ between the genders (p>0.05). The mean age of those who were HLA-B27 positive was significantly lower than those who were negative (p=0.047). Serum CRP and sedimentation levels were not determinative in HLA-B27 positivity (p>0.05). It was more common in HLA-B27 positive patients than those without family history (p=0.000).
Conclusion: The HLA-B27 positivity rate was found to be low in patients with AS symptoms. We suggest that this difference may be due to the inclusion of patients with pre-diagnosis of AS, different patient population, clinical variations, different ethnic origin and different genetic and/or environmental factors. In order to more clearly reveal the HLA-B27 frequency in AS patients, studies with a larger patient population are needed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Araştırma Articlesi |
Authors | |
Publication Date | December 25, 2021 |
Submission Date | July 6, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 12 Issue: 3 |
SDÜ Sağlık Bilimleri Dergisi, makalenin gönderilmesi ve yayınlanması dahil olmak üzere hiçbir aşamada herhangi bir ücret talep etmemektedir. Dergimiz, bilimsel araştırmaları okuyucuya ücretsiz sunmanın bilginin küresel paylaşımını artıracağı ilkesini benimseyerek, içeriğine anında açık erişim sağlamaktadır.