Divan edebiyatı, başlangıcından 19. yüzyıla kadar oluşturduğu zengin edebî
gelenek ile gerek halk edebiyatının gerekse Tanzimat döneminden itibaren
yenileşme dönemi Türk edebiyatının şekillenmesine yardımcı olmuştur. Özellikle
halk edebiyatını nazım birimi, nazım şekilleri, mazmunlar ve ölçü gibi
hususlarda etkilemiş, pek çok halk şairi bu bakımdan divan edebiyatından
beslenmişlerdir. Bu etki ters istikamette de hâsıl olmuş, belli başlı
hususlarda divan şairleri de millî şiir geleneğinden etkilenmiş, halk
edebiyatının karakteristik özelliklerinden faydalanmışlardır. Bazı divan
şairlerinin hece ölçüsünü kullanmaları, türkü gibi nazım şekillerinin
örneklerini vermeleri, dilde sadeleşme temayülleri bu müşterek noktalar
arasında gösterilebilir. Klasik şairlerin halk şiirinden etkilenerek
eserlerinde kullandıkları bir diğer üslup özelliği de “dedim-dedi” veya
“mürâcaa” olarak ifade edilen söyleyiş tarzıdır. Erzurumlu Emrah, Âşık Ömer,
Gevheri gibi pek çok halk âşığının sevgili ile karşılıklı konuşuluyormuş
edasıyla söyledikleri şiirler ile geleneğe kattıkları bu samimi söyleyişin
örneklerini divan edebiyatında da görmek mümkündür. Bu söyleyiş bazen
beyitlerde sınırlı kalmış, bazen de tıpkı halk şiiri örneklerinde olduğu gibi
şiirin tamamına hâkim olmuştur. Fuzûlî, Ahmedî, Şeyhî, Muhibbî gibi pek çok
önemli divan şairinin dahi şiirlerinde bu söyleyişe yer vermeleri, divan ve
halk edebiyatları arasındaki çizginin çok da keskin olmadığını, divan
şairlerinin halktan ve halk şiirinden kopuk bir şiir anlayışı
geliştirmediklerini göstermektedir. Bu çalışmada halk şiiri üslup
özelliklerinden olan “dedim-dedi” söyleyiş tarzının divan edebiyatındaki
yansıması ele alınmıştır. Halk edebiyatından örneklerle birlikte mürâcaa
söyleyişi hakkında verilen genel bilginin akabinde beyit ve şiir bütünlüğü
çerçevesinde bu söyleyiş özelliği taşıyan metinler verilmiş, bu şekilde
“dedim-dedi” tarzının divan edebiyatındaki örnekleri derlenmiştir.
From the beginning until the 19th century, Divan literature with its rich
literary tradition, has helped to shape both the folk literature and the
Turkish literature from the Tanzimat period until the period of renewal.
Especially it influenced folk literature on the verse unit, verse forms, themes
and measure, and many folk poets have been fueled by divan literature in this
respect. This effect has also taken place in the opposite direction, and the
divan poets have also been influenced by the national poetry tradition and have
benefited from the characteristics of folk literature. The use of syllabic
meter, examples of verse forms such as ballad, tendency for language
simplification of some divan poets can be shown as these common points. Another
stylistic feature used by classical poets in their works, influenced by folk
poetry, is the style of utterance expressed as "I said-she said" or
"müracaa". It is also possible to see examples of this sincere
expression added to the tradition by the poems of many folk poets such as
Erzurumlu Emrah, Aşık Ömer and Gevheri as if they talk with their beloved ones
face to face. This expression is sometimes limited in verses, and sometimes it
dominates the poetry just like in folk poetry. The place of this expression in the
poetry of many important divan poets such as Fuzûlî, Ahmedî, Şeyhî, Muhibbî
reveals that the line between divan and folk literature is not very sharp. It
also shows that divan poets do not develop a sense of poetry that is
disconnected from people and folk poetry. In this study, the reflection of the
style of ”I said-she said“, which is one of the stylistic features of folk
poetry, in the Divan literature is discussed. Following the general information
about folk literature with the examples of "müracaa" style, texts
with this characteristic were given within the framework of couplet and poetry
integrity. In this way, the samples of the style of "I said-she said"
in the divan literature are compiled.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 19, 2019 |
Submission Date | December 3, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 |
Selcuk University Journal of Faculty of Letters will start accepting articles for 2025 issues on Dergipark as of September 15, 2024.