Giriş: Trans
bireyler, transfobik bir dünyada sistematik bir baskı, nefret söylemi ve nefret
şiddetiyle karşı karşıya kalmaktadırlar. Barınma, eğitim, sağlık hizmetlerine
erişimde sorunlar yaşamaktadırlar (Witten ve Carpenter, 2015). Trans bireylerin
yaşlılık dönemlerini içeren çok az çalışma bulunmaktadır. Türkiye’deki yaşlılık
çalışmalarında da trans bireyler görmezden gelinmektedir.
Amaç: 40 yaş
ve üzeri trans kadınların “yaşlanmayı” nasıl deneyimlediklerini anlamaktır.
Yöntem: Çalışma
nitel araştırma yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Katılımcılarla
derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler yarı yapılandırılmış görüşme
formu ile gerçekleştirilmiştir.
Görüşmeler ses kayıt cihazı ile kayıt altına alınmıştır. Tematik analiz
yöntemi kullanılmış olup verilerin analizinde MaxQDA analiz programına kullanılmıştır.
Çalışma life course perspektifi ile gerçekleştirilmiştir.
Veri
Kaynağı: Çalışmada “LGBT Bireylerin
Yaşlılık Dönemlerine İlişkin Beklentileri, İhtiyaçları ve Talepleri” adlı
yüksek lisans tezi için gerçekleştirilen saha çalışmasının verileri
kullanılmıştır. Ankara, İzmir, İstanbul, Antalya, Gaziantep ve Mersin olmak
üzere 6 ilde saha çalışması gerçekleştirilmiştir. İzmir ilinde 40 yaş ve üzeri
trans kadına ulaşılamamıştır. Saha görüşmeleri
10.08.2018-12.11.2018 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Toplamda
40-65 yaş arası 11 trans kadın katılımcıya ulaşılmıştır.
Bulgular: Bu
makalede, analiz sonucunda elde edilen temalardan “yaşanmışlıklar”,
“yaşlanmadan ölmek”, “yaşlı trans kadın olmak” ve “yaşam sonu planlarına”
temalarına odaklanılmıştır.
Sonuç:
Katılımcılar yaşamları boyunca cinsel kimliklerinden dolayı transfobiye ve
şiddete maruz kaldıklarını aktarmışlardır. Bireylerin erken dönemlerinde
yaşadıkları olayların yaşlılık dönemlerini etkiledikleri görülmüştür.
Anahtar
Kelimeler: transgender, nitel araştırma, tematik analiz, life course
perspektif, MaxQDA
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 3 Issue: 3 |