Devletlerin yönetimi, üretim ilişkileri ve sermaye sistemleri ile aynı paralelde bir gelişim göstermektedir. Aynı sebepten dolayı, üretim ilişkileri ve sermaye sistemleri kapitalist mantıkta gerçekleşen emperyalist amaçlara da uygun düşmektedir. Gelişmiş devletler kendi çıkarları açısından dünya ticaretini yönetmek, tüm dünyayı isteklerine göre şekillendirmek istemektedirler. Böylece devreye, azgelişmiş devletlerin karşı duruşlarını önlemek için, etnik ve dini ayrımcılığın pekiştirilmesi ve küreselleşme başta olmak üzere çeşitli senaryolar konulmaktadır. Söz konusu senaryolar, bağımlılık ilişkileri çerçevesinde, ulus-devletin toplumsal işlevinin değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır. O nedenle, bu makalede, ulus-devletin bağımlılık ilişkileri açısından toplumsal işlevi, Türkiye’yi de kapsayacak şekilde açıklanmaya çalışılmaktır.
Administration of states shows development in the same line as production relationships and capital systems. For the same reason, the relations of production and capital systems are suitable for imperialist purposes which is materialized by capitalist logic. Developed states want to manage world trade with their own interests and form the entire world according to their visions. Consequently various scenarios, especially strengthening of the ethnic and religious discrimination and the globalization, are put into practice in order to prevent resistance of underdeveloped states. The scenarios require the evaluation of social function of the nation-state in terms of dependency relationships. For this reason, in this article, the social function of the nation-state is explained in terms of the dependency relationships by incorporating Turkey in to the analysis
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | October 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 2 Issue: 4 |
SEYAD is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.