Tarihsel süreç içinde teknolojik gelişmelere bağlı olarak her bir toplumsal aşamada değişen ve dönüşen iş süreçleri ve çalışma koşulları, çalışanların sağlığı ve güvenliği üzerinde farklı etkilere neden olmuştur. Böylece iş sağlığı ve güvenliği (İSG) de kapsam bakımından sürekli bir devinim içinde olmuş, risk ve tehlikelerden korunmaya ilişkin tedbirlerin önemi artarak devam etmiştir. Gelinen noktada, sağlıklı olmak yalnız bedenen değil, ruhen de tam bir iyilik hali olarak kabul edilmekte ve İSG’nin odak noktası, kimyasal, biyolojik ve fiziksel tehlike ve riskler ile psikososyal riskleri de kapsamaktadır. Bu çerçevede çalışmanın amacı, evrilen çalışma ilişkileri doğrultusunda İSG’de öne çıkan psikososyal risk yönetimini değerlendirmektir. Teorik bir yaklaşımın benimsendiği çalışmada, öncelikle çalışma ilişkileri ve İSG’nin gelişimi ele alınmıştır. Daha sonra bütüncül olarak psikososyal risk yönetimine ışık tutacak şekilde psikososyal risklerin kapsamı ve psikososyal risk değerlendirmesi özetlenmiştir. Çalışmada varılan sonuç, psikososyal risk yönetimine dair kaydedilen tüm ilerlemelere rağmen, hâlâ yasa ve uygulama arasında önemli bir boşluğun bulunduğu olup, bu boşluğun giderilmesi yönünde öneriler sunulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 20, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: Cilt 10 Issue: Sayı 2 |