Muhammed Kâzım Yezdî, son dönem İmami/Caferî âlimlerinden Şeyh Ensari çizgisinin en büyük temsilcilerinden kabul edilir. O, ilmi ve tasavvufi kişiliğinin yanında İslam dünyasının gayr-i müslimler tarafından işgaline karşı verdiği siyasi fetvasıyla da öne çıkmaktadır. el-‘Urvetü’l-vuskâ adıyla furû fıkhın konularını işlediği eseri nedeniyle Câferî âlimleri nezdinde “Sâhibu’l-‘Urve” ismiyle tanınmıştır. el-‘Urvetü’l-vuskâ, 3260 mesele halinde Yezdî’nin fıkıh konularını veciz şekilde işlediği eserdir. Bu eseri farklı kılan yazıldığı dönemden şu ana kadar, mezhepte müctehîdliğe ilk adımı atan her Câferî âlim tarafından fıkhi meseleler işlenirken onun metninin esas alınmasıdır. Bu nedenle son dönemde üzerine en çok şerh ve haşiye yapılan eserler arasında kabul edilir. Zamanında Irak coğrafyası ve tüm Şî‘a dünyasının en büyük müctehîdi kabul edilen Muhsin el-Hekîm tarafından yapılan on altı ciltlik şerh bunların başında yer alır. Kitabın belli bir sistematik içerisinde meseleleri genelden özele efradını cami kısa öz cümlelerle anlatması bu şöhretinin arkasındaki en başta gelen sebeplerden biridir. Bu kitap müdellel bir kitap değildir. İlmihal geleneğinin devamı bir kitaptır. Bu kitabı öncesinde yazılan kitaplardan ayıran özelliklerinden biri de daha önce usûl-i fıkıh kitaplarında yer alan taklîd/mukallîd/mukalled ile ilgili meseleleri her mukallîdin bilmesi gereken meselelerden biri kabul ettiği için ilmihalin ilk konusu olarak yer vermesidir. Bu kitaptan sonra yazılan ilmihal/istiftaat kitapları bu kitabın yöntemini esas alıp ilk inceledikleri konu taklîd (mukallîd/mukelled) konusu olmuştur. Yezdî taklîd konusundaki görüşlerini 72 meselede özetlemiştir. Taklîd hakkında daha önce mezhep içi ulema tarafından dile getirilen ilkelere kendi kanaatini sistemli bir şekilde işleyerek yeniden sunmuştur. Bu yönüyle sadece kitabın taklîd bölümü esas alınarak, Câferî âlimler tarafından birçok şerh kaleme alınmıştır. Onun taklîd konusundaki görüşlerini şekillendiren ifadeleri şu şekilde özetlenebilir: Her mükellef yaşına gelen mukallîdin kendine bir müctehîd seçmesinin vacip; bir müctehîdi taklîd etmeden ibadet ve muamelat konusunda işlediği amelleri batıl; yeni taklîde başlayan mükellefler vefat eden değil, yaşayan bir müctehîdi ancak taklîd edebililer: mukallîd, müctehîdler arasında a‘lem bildiği müctehîdi ancak taklîd edebilirler. Mezhep içerisinde Kâzım Yezdî’nin, el-‘Urvetü’l-vuskâ eserinin ve özellikle kitabın başındaki taklîd babının özel yeri olduğu çalışmanın geneli göz önüne alındığında daha iyi anlaşılacaktır. Yazıldığı tarihten günümüze kadar taklîd konusunda Câferî camiada yazılan eserler bu eserin yöntemini takip ettiği için ilk başvurulacak eserlerden biri konumundadır.
Muhammed Kazım Yazdi is considered one of the greatest representatives of the Sheikh Ansari line, one of the late Imami/Jafari scholars. Besides his mystical personality, he also stands out with his political fatwa against the occupation of the Islamic World by non-Muslims. He was known as "Sahibu'l-'Urve" in the eyes of Jafari scholars because of his work in which he dealt with the subjects of furû fiqh under the name of el-‘Urvetü’l-vuskâ. el-‘Urvetü’l-vuskâ is the work in which Yezdî deals with the subjects of fiqh concisely in 3260 issues. What makes this work different is that it is based on the text of every Jafari scholar who has taken the first step towards being a mujtahid in the madhhab from the time it was written. For this reason, it is considered among the works on which the most annotations and annotations have been made recently. The first of these is the sixteen-volume commentary made by Muhsin al-Hakîm, who was considered the greatest mujtahid of the Iraqi geography and the entire Shia world at the time. One of the main reasons behind this reputation of the book is that it explains the issues from general to specific in a certain systematic way with short concise sentences. This book is not a proprietary book. The continuation of the catechism tradition is a book. One of the features that distinguishes this book from the books written before it is that it includes the issues related to taqlîd/mukallîd/mukalled, which were previously included in the usûl fiqh books, as the first subject of the catechism, since it is one of the issues that every mukallîd should know. The first subject that the ilmihal / istiftaat books written after this book, based on the method of this book, was the subject of taqlîd / mukallîd / mukelled. He summarized his views on taqlîd in 72 issues. He represented his own opinion on the criteria previously expressed by the ulema about taqlîd by operating it in a systematic way. In this respect, many works in the form of commentary were written by Jafari scholars, based only on the imitation part of the book. It will be better understood when the general study is taken into account that Kazım Yezdî's work, el-‘Urvetü’l-vuskâ, and especially the subject of taqlîd at the beginning of the book have a special place in the sect.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Submission Date | December 14, 2022 |
Acceptance Date | December 26, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 4 Issue: 2 |