II. Dünya savaşından sonra ekonomik kalkınma ve geniş sosyal hizmetler sunumu bağlamında kaydadeğer başarılara imza atan hiyerarşik koordinasyon ve Keynesyen müdahaleci anlayış 1970’lerin başlarında ise idari hantallık, ekonomik kötü performans ve mali açıkların sebebi olarak görülmekteydi. Neoliberal düşünceler üzerine kurulu yeni kamu işletmeciliği bu kötü sonuçların devletin piyasaya müdahalesi sonucu piyasanın dinamizmini kaybetmiş olmasından kaynaklı olduğunu iddia etmekteydi. Ayrıca devletin pek çok kamu hizmetini sunarken tekelci konumundan ötürü hizmetlerin tekdüze olduğunu ve vatandaş taleplerini göz önünde bulundurmadığını oysa bu hizmetlerin özel sektör aktörleri tarafından sunulması durumunda hizmetlerin çeşitleneceğini, hizmet kalitesinin artacağını ve müşteri taleplerine öncelik verileceğini iddia ediyordu. Bu vaadlerin gerçekleşmesinin teminatı olarak piyasa faaliyetlerinin rekabet ekseninde gerçekleşmesini gösteriyordu. 1980lerin başlarından itibaren üstünlük kazanmaya başlayan neoliberal düşüncelerin sonucu olarak yoğun özelleştirmeler ile pek çok kamu mülkiyeti özelleştirilirken daha önce devlet tarafından sunulan çok sayıdaki kamu hizmeti özel sektöre devredildi. Ancak piyasa aktörlerinin temel saiki kar maksimizasyonu idi ve sunulan hizmetler Weberyen dönemin aksine bütün vatandaşlara değil sadece hizmet ücretini ödeyebilenlere sunulmaktaydı. Ayrıca piyasa oyuncuları bir araya gelerek ortak fiyat belirleme veya büyük oyuncular küçük oyuncuları batırma yoluyla piyasaya hükmederek adil rekabetin gereğinden uzak faaliyetler gösterebiliyorlardı ki bu piyasanın kamu yararına zarar verdiği inancını güçlendirmeye başladı. Ayrıca çeşitli hizmetler özel sektöre devredilmiş olmasına rağmen bu alanlarda yaşanan sorunlardan hala devlet sorumlu tutulmaktaydı ve bu devletin meşruiyetini zayıflatmaktaydı. Devletin piyasadan çekilmesi sonucu ortaya çıkan düzenleme açığı devletin sürece dâhil olmasının gerekliliğini gösterdi ki bu makale devletin düzenleyici rollerle piyasaya tekrar dönmesini gerektiren dönemi ve bu dönemin arka planını anlatmaya çalışmaktadır.
Hierarchical coordination and Keynesian interventionist understanding, which achieved remarkable successes in the context of economic development and delivering a wide range of basic services after World War II, were seen as the cause of administrative inefficiency, poor economic performance, and financial deficits in the early 1970s. The proponents of New Public Management, based on neoliberal ideas, claimed that these failures stemmed from the state's intervention in the market, which caused the loss of market dynamism. They also claimed that while the state provided many public services, due to its monopolistic position, the services were provided in a monolithic way, and the demands of the citizens were not taken into account, whereas if these services are provided by the private sector, the services will be diversified, the service quality will increase and customer demands will be given priority. According to neoliberal thought, the realization of customer empowerment could only be realized through market mechanisms on the axis of competition. As a result of increasing neoliberal prominence in the early 1980s, many public properties were privatized, and many public services previously provided by the state were transferred to the private sector. However, the main motive of the market actors was profit maximization, and, unlike the Weberian period, services were delivered not to all citizens but only to the ones who could pay the service fee. In addition, market players could perform some activities contradicting the expectations about positive outcomes of competition. In order to dominate the market, the market players came together and set common prices, and giant ones eliminated small players, which initiated the emergence of the belief that the market could harm the public interest. In spite of the fact that various services were transferred to the private sector, the state was still held responsible for the problems experienced in these areas, which weakened the legitimacy of the state. The regulation deficit that emerged as a consequence of the withdrawal of the state from the market displayed the necessity of the state's involvement in the market activities. This article tries to study the period that required the return of the state to the market with regulatory roles and the background of this period.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Economics |
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 10 Issue: 4 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.