Özünde kapitalist üretim ilişkilerini barındıran tüketim toplumlarında, kültür endüstrisi vasıtasıyla bireyler, sürekli olarak tüketime sevk edilmektedirler. Temelinde, özgürlükçü bir hava sergilemek yerine, zorlayıcı bir anlayış söz konusudur. Tek yönlü düşünme anlayışı ile bireyler birbirinden uzaklaştırılmakta ve toplumsal sorgulamanın önüne geçmek istemektedir. Metalaşma, yeniden üretim, planlı yaşama, sisteme uyum gösterme, toplumsallaşmaktan kaçınma gibi kavramlar genel argümanlarıdır. Bütün bunların yanı sıra kültür endüstrisi, eğlence üzerine kurulu bir yapıya sahiptir. Bu bağlamda Michael Haneke’nin yönetmenliğini yapmış olduğu “Yedinci kıta (The Seventh Continent)” filmi ele alınarak Theodor W. Adorno’nun kültür endüstrisi kavramı özelinde incelenmiştir. Kültür endüstrisi bilinçli azınlıklar tarafından yönetilmekte ve bayağılaşmış yapısı içerisindeki bireyleri ne denli duygusuzlaştıklarını ve tek tipleştiklerini, üretim ve yeniden üretim ilkesi ile nasıl arzuların tatmin edildiğini, pornografik yapısı içerisinde nasıl iffet tasladığını “Yedinci Kıta” filmi kapsamında okunması amaçlanmaktadır. Filmin analizinden elde edilen sonuçlara göre kültür endüstrisi içerisinde bireyler kendi ürettikleri şeylerin esiri haline gelmektedirler. Sistem ile tam bir uyum içerisinde varlıklarını sürdürmektedirler. Bireylerin bu düzen içerisinde yaşadıkları en temel sorunun ‘anlamın kaybolması’ olduğu da gösterilmektedir. Kültür endüstrisi, varlığını insanların bağımlılıklarına, itaatkâr olmalarına ve boş zamanlarına saldırarak mümkün kılmıştır. Bu doğrultuda çalışmanın örneklemi olarak seçilen film, olay örgüsü ve kurgulanış biçimi ile karakterlerin içinde yaşadıkları sisteme karşı yabancılaştıklarını ve sahte tatminler tarafından oyalandıklarını gözler önüne sermektedir. Bu nedenlerden dolayı “Yedinci Kıta” filmi kültür endüstrisi kavramı çerçevesinde okunmaya olanak sağlamış ve metinsel içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir.
In consumer societies, which have capitalist production relations in their essence, individuals are constantly driven to consumption through the culture industry. Basically, instead of displaying a libertarian atmosphere, there is a compelling understanding. With the understanding of one-sided thinking, individuals are distanced from each other and want to prevent social questioning. Concepts such as commodification, reproduction, planned living, adaptation to the system, and avoidance of being social are their general arguments. In addition to all these, the culture industry has a structure based on entertainment. In this context, the film "The Seventh Continent" directed by Michael Haneke has been handled and examined in terms of Theodor W. Adorno's concept of culture industry. The culture industry is managed by conscious minorities and it is aimed to read within the scope of the movie "The Seventh Continent" how the individuals in their vulgarized structure become callous and standardized, how their desires are satisfied with the principle of production and reproduction, and how they are chaste in its pornographic structure. According to the results obtained from the analysis of the film, individuals in the culture industry become the slaves of what they produce. They continue to exist in full harmony with the system. It is also shown that the most basic problem that individuals experience in this order is the loss of meaning. The culture industry has made its existence possible by attacking people's addictions, obedience and leisure. In this direction, the movie chosen as the sample of the study reveals that the characters are alienated from the system they live in and that they are distracted by false satisfactions with its plot and editing style. For these reasons, the movie "The Seventh Continent" allowed to be read within the framework of the concept of the culture industry and was examined with the textual content analysis method.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Radio-Television |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | June 28, 2023 |
Publication Date | June 30, 2023 |
Submission Date | October 28, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 3 Issue: 1 |
Bu dergi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.