Chuck Kleinhans’ article “Marxism and Film” (1998) suggests that the comments Marx and Engels made on art and particularly on literature can be considered as a whole, even though they did not write a full-fledged aesthetic theory. Because of its comprehensiveness, Marxism provides a significantly flexible method for analysis. It combines practical, progressive, democratic political objectives with dialectical potential for change and social analysis based on historical development. Thus Marxist analysis emerges as a necessary tool (not always clearly emphasized) for such topics of film studies as contemporary gender issues, race, ethnicity, and post-colonial thought.
Chuck Kleinhans’ın Marksizm ve Film (Marxism and Film, 1998) adlı makalesinde, dört başı mamur bir estetik kuramı yazmamış olsalar da, Marx ve Engels’in sanat ve özellikle edebiyat üzerine yaptıkları yorumların bir araya getirilebileceği görüşü ileri sürülüyor. Marksizm, kapsamlılığıyla analiz için kayda değer ölçüde esnek bir yöntem sağlarken; pratik, ilerici, demokratik politik hedefleri, değişim için diyalektik potansiyeli ve tarihsel gelişimi merkeze alan toplumsal incelemeyle birleştiriyor. Bu nedenle Marksist analiz, çağdaş toplumsal cinsiyet, ırk, etnisite ve post-kolonyal düşünce gibi film çalışmaları başlıkları için -her zaman açıkça vurgulanmasa da- gerekli bir kaynak olarak karşımıza çıkıyor.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Translation |
Authors | |
Publication Date | May 15, 2019 |
Published in Issue | Year 2010 Volume: 1 Issue: 2 |
sinecine TR DİZİN ve FIAF tarafından taranmaktadır.