Hem
Don Kişot hem de Züğürt Ağa, kendilerine aşina dünyayı kökten değiştirip
istikrarsız hale getiren sosyo-ekonomik ve tarihsel süreçler karşısında derin
bir yabancılaşma, şaşkınlık ve yönünü şaşırma duygusu yaşayan karakterlerdir.
Her ikisi de, ahlaki kesinliklerin ve geçmişin ezeli ve hazır anlamlarının
büyük ölçüde ortadan kalktığı yeni bir sistemde şaşkına dönmüş bulurlar
kendilerini. Toplumsal konum, şeref, karşılıklı yükümlülükler yerini bireysel
çıkar ve paranın aracılık ettiği ilişkilere bırakmıştır. Bu; aşkın yurtsuzlukla
tanımlanan parçalanmış bir dünyadır. Hem Don Kişot hem de Züğürt Ağa bir
toplumsal düzenden diğerine geçişi simgelerler. İki karakter gerçeklikle farklı
şekillerde uzlaşır. Don Kişot tutkuyla savunduğu ve uğruna savaştığı şövalyelik
değerlerini reddeder ve ölür. Her şeyini kaybetmiş ve karısı tarafından
terkedilmiş Züğürt Ağa ise, hayata seyyar satıcı olarak yeniden başlar.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 25, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 3 Issue: 6 |