Doğu düşüncesinde ve özellikle bu düşünce etkisiyle gelişen Çin resminde boşluk ve doluluk birbirlerini tamamlayan kavramlardır. Evren, döngüsel zaman, yansızlaşma, çelişkisizlik ve daimi olanın parçası olarak aydınlanma anlamına gelirler. Antropolojik ve zihinsel olduğu kadar düşünsel ve estetik bir düzeni ve alanı da tanımlarlar. Çin resminde ve şiirinde yaratılan bu espaslar imge bulunmayan boş alanlar olup imge üretirler. Boşluk ifade eden alanların, resmin üçte ikilik bir bölümünü kapsadığı görülür. Görünür bir dünyadan, görünmez bir dünyaya geçiş, resimdeki objelerin birbirlerine kaynaşması, birbirlerini doğurması, kısacası kısmi ve karşıt imgeler yerine döngüsel zamanı imleyen imge-objeleri oluştururlar. Çin’de eylemsel anlamda bir felsefe olan resim sanatı, bu felsefeden etkilenmiş olan Güney Kore Sineması’ndan Kim Ki Duk’un filmografisinde de belirgin, özgün ve doğu düşüncesini estetize eden bir biçem yaratmıştır. Filmografisi içinde boşluk ve doluluk düşüncesini hem içerik hem de filmsel estetik anlamında tamamlayan İlkbahar-Yaz-Sonbahar-Kış-İlkbahar filmidir. Resim geleneğinden gelen yönetmenin, özellikle Güney Kore Sineması ve sanatında da hissedilen Çin Resmi ve doğu düşüncesi etkilerini kendi filmlerinde imgesel ve estetik alanlara dönüştürüp yeni bir kavramsal düzlem yaratır. Halihazırda, tüm doğu anlatısında olduğu gibi epizodik bir yapıya sahip olan filmde, döngüsel zamanın izdüşümü oluşturulan tablolar aracılığıyla yeni filmsel imgelere kapı açar. Batı felsefesinde de objenin boşluğun ortasındayken tanımlı, anlamlı ve imgesel hale gelmesi söz konusudur. Kim Ki-Duk’un filminde de varlık, yokluk ve evren meseli boşluk yoluyla anlamlı hale gelir. Yaratılan kompozisyonlar aracılığıyla, doğu düşüncesindeki ve Çin Resmi’ndeki boşluk düşüncesi, kendilik, iç sesin yankısı yani sessizlik anlamındadır. Tınlamalar içinde başka bir tınlamaya ulaşmak, filmsel anlamda imgeler içinden yeni bir imgeye ulaşmaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies, Philosophy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 29, 2016 |
Published in Issue | Year 2020 Özel Sayı (2) Mayıs 2020 |