Although Turkey was officially divided into seven regions for the first time in the First Turkish Geography Congress (1941), both throughout the Ottoman Empire and following the proclamation of the Republic, many geographers, including Europeans made attempts to regionalize it. The Congress, being the one to settle on the standardization of geography education as well as zoning, gives valuable insight into the interactions between official history, geography, and national education in the modernization process. Nevertheless, the regional division began in the 1920s and discussions continued after the congress. An understanding of regional classification drawn by the natural boundaries of physical elements was preferred to make the spaces historically marked by different ethnic and cultural communities ordinary parts of a homogeneous whole and to comprehend, control, and recognize them entirely. This article problematizes the meaning and function of regional division in the political and ideological climate of the Early Republic. It reveals how modern geography is handled, on which criteria the geographical zoning is made, and the relationship of this initiative with the hegemonic historiography. This research analyzes texts on regional geography written by geographers and cartographers from the Republican era along with the records, negotiations, and decisions of the Congress.
Türkiye resmen ilk kez Birinci Türk Coğrafya Kongresi’nde (1941) yedi bölgeye ayrılmış olsa da hem Osmanlı İmparatorluğu süresince hem de Cumhuriyet’in ilanından sonra Avrupalılar da dahil olmak üzere birçok coğrafyacı tarafından bölgelendirilmeye çalışılmıştır. Coğrafya eğitiminin standartlaştırılması ve ülkenin coğrafi bölgelere ayrılması konusunu ele alan kongre, modernleşme sürecinde resmi tarih, coğrafya ve milli eğitim arasındaki ilişkilere dair önemli veriler sunar. Ancak coğrafi bölgelendirme girişimleri 1920’lerde başlamıştır ve tartışmalar kongreden sonra da devam etmiştir. Tarihsel olarak farklı etnik ve kültürel toplulukların damgasını vurduğu mekanları homojen bir bütünün sıradan parçaları haline getirmek, bunları bütünüyle kavramak, kontrol etmek ve tanımak için, fiziksel coğrafi öğelerin doğal sınırlarının çizdiği bir bölgesel sınıflandırma anlayışı tercih edilmiştir. Bu makale, erken Cumhuriyet döneminin siyasi ve ideolojik ikliminde ülkeyi bölgelere ayırmanın anlamını ve işlevini sorunsallaştırmaktadır. Modern coğrafyanın nasıl ele alındığını, coğrafi bölgelendirmenin hangi kriterlere göre yapıldığını ve bu girişimin hegemonik tarihyazımıyla ilişkisini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu araştırmada Cumhuriyet dönemi coğrafyacılarının ve haritacılarının bölgesel coğrafyaya ilişkin yazdıkları metinler ile Kongre kayıtları, müzakereleri ve kararları incelenmektedir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Political Science (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2023 |
Submission Date | August 30, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 32 |