Hadisçiler ile tarihçilerin tenkit yöntemlerini kısmen
karşılaştırmaya çalıştığımız bu yazıda iki kesimin ortak
yönleri kadar ayrıldıkları yönlerinin bulunduğunu
göstermeye çalıştık. Hadis ve Siyer ilimleri, hem Hz.
Peygamber’i konu edinmeleri, hem de ortak rivayetleri
kullanmaları bakımından birbirine yakın iki alandır.
İslam’ın ilk asrında rivayetler üzerinden birlikte hareket
eden bu iki alan, aynı kaynaklardan beslenmiş, aynı
malzemeyi ve benzer üslubu kullanmıştır. H. II. asırda
malzeme ve üslup gibi yönlerden benzerliklere rağmen,
alan ayrışması yaşanarak birbirlerinden bağımsız hale
gelmeye başlamışlardır. H. III. asırda hadis ilmindeki isnad,
cerh-tadil vb. gelişmeler neticesinde iyice birbirinden
ayrışmış ve farklılaşmışlardır.
Hadisçiler, siyer ile ilgili bir konuda kendi ölçü ve
tercihlerine uygun olan rivayetlerle yetinirken, tarihçiler
o konuyu kronolojik olarak baştan sona anlatmayı
amaçladıkları için rivayetleri aktarmada daha rahat
davranmaktadırlar.
Konusu ve menşei itibarıyla birbirlerini tamamlayan
iki alan olarak Hadis-Siret bütünlüğü, Hz. Peygamber’in,
Hadis ve Sünnetin daha doğru ve detaylı öğrenilmesini ve
anlaşılmasını sağlayacaktır. Bu nedenle günümüz hadis,
sünnet ve siret çalışmalarında iki disiplinin kaynaklarının
birlikte kullanılmaları önem arz etmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2020 |
Submission Date | February 1, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 7 |
Journal of Sirah Studies is licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.