Bu çalışmanın iki temel amacı bulunmaktadır: Michel Foucault’nun söylem (discourse) analizinin temel unsurlarını bulmak bu amaçlardan ilkini oluşturmaktadır. İkinci olarak, bu söylem analizinin Foucault’nun iktidar, bilgi, toplumsal olgular ve tarihsel koşullar hakkındaki değerlendirmeleriyle ilişkisini ortaya koymak amaçlanmaktadır. Foucault’nun söylem analizi ve söylemsel pratikleri, iktidar biçimlerinin dönüşümünü açıklamaya ve anlamaya yönelik sosyolojik bir analiz niteliğindedir. Ayrıca söylem teorisinin dil teorileriyle bu bağlam çerçevesinde ayrıştırılıp, ayrı düşünülmesi gerekmektedir. Fakat toplumların kültürlerinin oluşumunda ya da dönüşümünde dil teorilerinin etkisi önem taşımaktadır. Foucault, iktidar/güç sistemlerini elinde bulunduranların politikalarında, entelektüelin işlevselliğini nasıl bir sosyal sermaye aracına dönüştürdüklerini ve kendi söylemsel pratiklerinde bu aracı nasıl kullandıklarının vurgusunu yapmaktadır. Foucault entelektüellerin, iktidar/güç sisteminin bir parçası olarak siyasi bir tutum aldıklarında, hakikati söyleme sorumluluğu yüklenmekten uzaklaştığına dikkat çekmektedir. Foucault, entelektüel sınıfın örtük iktidar ilişkileriyle ürettikleri “bilgi”yi, kitlelere söylemsel pratikler şeklinde aktarmalarına neden olduğunu belirtmektedir. Bu durum entelektüellerin hakikati söyleme rolünü işlevsiz hale dönüştürebilmektedir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 3 Sayı: 6 |
Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Dergisi (SKAD)'da yayınlanan makaleler Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. SKAD bilginin paylaşımı için Açık Erişim Politikasına uymaktadır.