Akademik iş hayatını inceleyen çalışmaların büyük kısmının kadın
akademisyenlere odaklanmasının nedeni, kadın
akademisyenlerin pek çok noktada erkek meslektaşlarına oranla
daha dezavantajlı görünmesidir. Bu dezavantajların büyük
kısmının cam tavan sendromu ve rol çatışmasından kaynaklandığı
düşünülmektedir. Kadın akademisyenler araştırmacı–öğretim
üyesi, tez danışmanı ve yönetici gibi kimliklerinin yanı sıra evine,
ailesine ve çocuklarına karşı sorumlulukları bulunmaktadır. Bu
nedenle literatürde erkek akademisyenlerin mesleklerini icra
edebilme, ilerleme ve üst kademelerde görev alabilmede kadın
akademisyenlere kıyasla daha avantajlı olduğu
değerlendirilmektedir.
Bu çalışmada Türk üniversitelerindeki kadın akademisyenlerin
genel durumu ulusal ve uluslararası ölçekte ele alınmıştır. Bu
bağlamda cam tavan sendromu kapsamında kadın
akademisyenlerin üst düzey yöneticiliğe geçmede ve kariyer
basamaklarında karşılaştıkları engeller araştırılmıştır.
Araştırmanın ilk bölümünde Türkiye'deki durum incelenmiştir.
Türkiye'de bulunan 209 üniversitede görev yapan kadın
akademisyenlerin oranı %46'dır. Bu oran yüksek olmakla birlikte
üst düzey yöneticilik yapan kadın akademisyen oranlarının düşük
olduğu, nitekim 129 devlet üniversitesinde sadece 8 kadın
akademisyenin rektör olarak görev yaptığı görülmektedir.
Araştırmanın ikinci bölümünde, makale yazarlarından Atay
tarafından geliştirilen anket Ankara'da çalışan kadın
akademisyenlere gönderilmiştir. Ancak, dünyada ve Türkiye'de
yaşanan salgın nedeniyle sadece 29 kadın akademisyene yarı
yapılandırılmış görüşme tekniği ile sorular yöneltilebilmiştir. Nitel
analiz sonunda katılımcıların “genel olarak” ve “yöneticilik görevi
sırasında” olmak üzere iki ayrı durum için cinsiyete bağlı ayrımcılık
yaşadıkları ve kadınların akademik hayatta dezavantajlı
olduklarını ifade ettikleri görülmüştür. Astlarla ilişkilerde ise
katılımcıların yaşanan problemlerin cinsiyetten bağımsız olduğunu
düşündükleri anlaşılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Women's Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 2, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 13 Issue: 2 |