COVID-19 salgını ve bu kapsamdaki fiziki mesafe önlemleri sonucu, araştırmalarında nitel ve karma yöntem benimseyen sosyal bilimciler, bu dönemde katılımcılara, sahaya ve kaynaklara erişme hususunda zorluklarla karşılaşmıştır. Bu zorlukların aşılmasında, bilgi ve iletişim teknolojilerinin sunduğu fırsatlar kadar araştırma tasarımlarının pandemi koşullarına uyarlanmasını sağlamak da önemli bir rol oynamıştır. Teknolojinin bu noktada kolaylaştırıcı bir araç olarak üstlendiği görev, göçmenler ve mülteciler gibi kırılgan gruplar ile 2020 ve 2021 yıllarında yürüttüğümüz iki farklı çalışmada, hem araştırma tasarımımızı pandemi koşullarına uyarlayarak veri toplamamıza hem de geleneksel ve çevrimiçi yöntemleri karşılaştırarak bir yöntem tartışması yapmamıza olanak vermiştir. Bu karşılaştırmaya göre, pandemi koşullarında geleneksel ve çevrimiçi yöntemle araştırma yürütmenin fırsatlar sunmakla beraber, bazı etik sorunlar yarattığı; çevrimiçi görüşmelerin araştırma nesnesinin dijital bölünmedeki imkân/sınırlılık konumuna göre kapsamlı veri toplanmasını engellediği ve çalışılan grubun düşük temsiliyet riskinin ortadan kalkmasının zorlaştığı saptanmıştır. Sonuç olarak, pandemi ile gündeme oturan nitel yöntemdeki yeni normal tartışmalarında, geleneksel ve çevrimiçi yöntemlerin metodolojik fırsatlarının ve zorluklarının değerlendirilerek başarıyla birleştirildiği melez yöntemlerin kullanılmasının gerekli ve kaçınılmaz olduğu vurgulanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 20, 2022 |
Submission Date | December 15, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Sosyoloji Araştırmaları Dergisi / Journal of Sociological Research
SAD / JSR