Bu makale, İstanbul’daki haftalık pazarları ve üretici pazarlarını, gıdanın sosyal, mekânsal ve ekolojik gömülülüğü bağlamında değerlendirmektedir. Makale, öncelikle, gömülülük yazınının ağırlıklı olarak Küresel Kuzey'deki vakalara odaklandığını ve farklı gıda aktörlerinin (toptancılar, satıcılar, çiftçiler, çiftçi-satıcılar) ve üretim uygulamalarının (yerel vs. alternatif (sertifikalı organik vs. sertifikasız organik vs. topluluk destekli sertifikalı vs. 'doğal') vs. konvansiyonel) sıklıkla bir arada bulunabileceği Küresel Güney örneklerini nispeten görmezden geldiğini savunmaktadır. Ardından, İstanbul'un pazarlarında ve yerellik hareketiyle ilişkili üretici pazarlarında yapılan katılımcı gözlem ve görüşme verilerini kullanarak, her iki alanda da gıdanın yeniden sosyalleştirildiğini ve yeniden mekânsallaştırıldığını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, iki alandaki sosyalleştirme ve mekânsallaştırma arasında yapısal olarak farklılıklar vardır: Üretici pazarlarında tüketiciler ve üreticiler arasında önemli sosyo-ekonomik farklılıklar olsa bile, üretici pazarları, ekoloji bilinci yüksek gıda vatandaşlarından oluşan bir topluluk oluşturmayı amaçlarken, pazarlarda mahalle cemaatinin korunması vurgulanmaktadır. Ancak kimlerin bu mahalle cemaatine dahil olduğu mahalleye ve pazara özgüdür. Mesela, şehrin çeperlerindeki pazarlarda satıcılar, çiftçi-satıcılar ve tüketiciler bu cemaatin bir parçası olabilirken; merkezi konumdaki pazarlarda, pazarcılar dışlanır ve pazar dışında var olan mahalle cemaati yeniden üretilir. Kısacası, pazarlar ve üretici pazarları arasında gıdanın sosyal, mekânsal ve ekolojik gömülülüğü açısından farklılıklar olduğu gibi, pazarların ve üretici pazarlarının içinde de bulundukları yerlerden mütevellit farklılıklar mevcuttur. Makale, bu farklılıkların özellikle yerellik odaklı gıda hareketi için ne gibi fırsatlar ve sıkıntılar doğurabileceği tartışılarak sonuçlanmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 29, 2022 |
Submission Date | December 29, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Sosyoloji Araştırmaları Dergisi / Journal of Sociological Research
SAD / JSR