Kapitalizm, küreselleşme sürecinin de getirdiği süratle, tarım ve kırsal yaşam ilişkilerinde, dünya ölçeğinde köklü değişimler yaratmaktadır. Küresel tarım ve kimya şirketlerinin, yerel çiftçilere, bir sonraki sezonda ekmek üzere, tohum sakladıklarına dair açtıkları patent davaları dikkat çekmektedir. Bu çalışmada, küresel/ neoliberal birikimin “mülksüzleştirme” süreçlerini dayatan niteliğinin, diğer bir ifadeyle “mülksüzleştirme yoluyla birikim”in, kapitalizme içkin olmayan süreçlerini ve nesnelerini nasıl birer birikim aracı haline dönüştürdüğünün tartışması yapılmaktadır. Bu bakış açısından hareketle bildiride, tohum saklamanın, cezai bir suç haline nasıl getirildiği, çiftçilerin kendi tohumlarının mülkiyetini nasıl kaybettikleri ve uluslararası firmaların, çiftçileri mülksüzleştirerek yeni bir birikim alanını nasıl oluşturdukları sorgulanmaktadır. Tohumun mülksüzleştirme sürecinin iki temel bileşeni ele alınmaktadır: Birincisi, tohumun patentlenebilir hale getirilmesini sağlayan biyoteknolojik gelişmelerdir. Biyoteknoloji ile DNA ve gen aktarımları mümkün hale gelmiş ve ortaya yeni nesil melez bitkiler çıkartılmıştır. Küresel tarım, ilaç ve kimya şirketleri, yeni nesil bitkilerin üretilmiş birer meta olduğunu iddia ederek patentlenebilir nesneler olduğunu iddia etmektedir. Bu noktada mülksüzleştirmenin ikinci ve tamamlayıcı unsuru olan hukuki/siyasi boyutunu içeren fikri mülkiyet hakları, mülksüzleştirmenin bir aracı olarak ortaya çıkmaktadır. Çalışma, çiftçiler ve şirketler arasındaki patent davalarındaki tarafların beyanları ve davaların sonuçlarından elde edilen sınırlı literatür taramasının verilerine dayanmaktadır. Veriler, tarımın unsurlarının giderek piyasa kurallarına tabi olmasıyla birlikte, rekabet ve bireycilik unsurlarının da kırsal yaşamın içerisine yerleştiğini göstermektedir.Son olarak, çiftçilerin daha fazla piyasaya içerilme süreçleri ve kırsal yaşamın dönüşen yapısı tartışılmaktadır. Özellikle Hindistan’daki devasa rakamlardaki çiftçi intiharları dikkate alınarak, kırsalın piyasalaşma süreçlerinin, Türkiye’de de benzer sonuçlar doğurma potansiyeline dikkat çekilmektedir.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | April 25, 2017 |
Submission Date | December 31, 2016 |
Published in Issue | Year 2017 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Sosyoloji Araştırmaları Dergisi / Journal of Sociological Research
SAD / JSR