İktisadi ve sosyal politikaların belirlenmesinde de temel bir unsur olan nüfustaki
değişimler, özellikle yirminci yüzyıldan itibaren, boyutları ve etkilerinin büyüklüğü
açısından gelişmiş ülkeler başta olmak üzere çoğu ülkenin gündemindeki yerini alan bir
konu halini almıştır. Genç nüfusun azalırken yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki payının
giderek artmasını ifade eden ve nüfusun yaşlanması şeklinde tanımlanabilecek bu değişim,
diğer yandan iş gücü arzını oluşturan 15-64 yaş aralığındaki nüfusun giderek daralırken,
bu yaş grubu içinde yaşlıların payının artması gerçeğini de beraberinde getirmektedir.
Mevcut durumda dünya ve gelişmiş ülkelerin karşı karşıya oldukları azalan ve yaşlanan
iş gücü problemi, Türkiye’de henüz tartışmaya açılmamış bir konudur. Bu çalışmanın
amacı, birkaç on yılda şu anda sahip olduğu genç iş gücünü yitirmeye başlayacak ve
özellikle gelişmiş ülkelerde yaşanan yaşlı istihdam sorunuyla karşılaşacak Türkiye’nin
yaşlı iş gücünün genel görünümünü ve bu kesimin iş gücüne katılımını değerlendirmektir.
Türkiye’nin sahip olduğu iş gücü potansiyelini tüm yaş gruplarını sisteme dahil ederek,
özellikle iş gücünden erken emeklilik olanakları nedeniyle oldukça erken yaşlarda ayrılan
ve önemli bir iş gücü rezervi olan yaşlı iş gücünün aşamalı emeklilik gibi alternatif
emeklilik planlarıyla sistemde daha uzun süreler kalmalarını ödüllendirici uygulamaların
geliştirilmesinin gelecekte karşılaşılması oldukça muhtemel yaşlı iş gücü riskine karşı
pro-aktif önlemler alınması açısından önemli olduğu düşünülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | August 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Sayı: 2 |