Toplumsal gerçekliğin çözümlenmesini, tarihsel-toplumsal dönüşümlerin bireylerde yarattığı etkiler üzerinden ele alan romanlar edebiyat sosyolojisinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu etkilerin neredeyse tüm boyutlarıyla irdelenmesi, ilgili romanların ve yazarlarının çok daha özgün ve değerli bir konuma yerleşmesine sebep olmaktadır. Tarihsel-toplumsal dönüşümlerin her bir coğrafyada kendine içkin farklı koşullarda açığa çıkması, o romanların evrensel niteliğinden ödün verilmesi sonucunu doğurmamaktadır. Her ne kadar coğrafyalar farklı olsa da bu romanların okurda hissettirdiği temel şey, insanların sosyo-ekonomik ve politik yapıyla olan etkileşiminin gücüdür. Bu gücü aktarmak, her zaman için toplumsal yapı ile birey arasındaki belirleyen-belirlenen şeklindeki tek taraflı bir ilişkiden çıkmakla alakalıdır. Ancak ve ancak bu gerçekleştiğinde insanların, toplumsal yapı üzerindeki değişim iradesini nasıl ortaya koyduğu anlaşılabilmektedir. Bu iradeyi edebiyat sosyolojisinde en güçlü şekilde serimleyen yazarların başında John Steinbeck ve Yaşar Kemal gelmektedir. Birbirinden oldukça uzak coğrafyalarda benzer temalarda buluşan her iki yazar da üretim ilişkilerindeki dönüşümleri ve bu dönüşümlerin bireyler üzerindeki sonuçlarını, onların değişim iradesine olan inancıyla çevreleyerek ortaya koymaktadır. Steinbeck, Gazap Üzümleri’nde Kaliforniya’da kapitalistleşmenin etkilerini Joad ailesi üzerinden ortaya koyarken Yaşar Kemal, Demirciler Çarşısı Cinayeti ve Yusufçuk Yusuf romanlarında Derviş ve Mustafa karakterleriyle aynı yöntemi Çukurova için geçerli kılmaktadır. Toplumsal dönüşüme dair umut ise Peder Casy, Arzuhalci Ali ve Demirci Mustafa üzerinden vurgulanmaktadır.
Tüm bunlardan hareketle bu çalışmada, Steinbeck’in Gazap Üzümleri ile Yaşar Kemal’in Akçasazın Ağaları’nın iki cildini oluşturan Demirciler Çarşısı Cinayeti ve Yusufçuk Yusuf romanları ekonomi-politik yönleriyle karşılaştırılarak incelenmektedir. Bu karşılaştırma, üretim ilişkilerindeki dönüşümlerin toplumsal ve kültürel sonuçlarını ortaya koyarak gerçekleştirilmektedir.
Edebiyat Sosyolojisi Üretim İlişkileri Ekonomi Politik Gazap Üzümleri Demirciler Çarşısı Cinayeti Yusufçuk Yusuf
yok
Editör kuruluna teşekkürler...
Novels that deal with the analysis of social reality through the effects of historical-social transformations on individuals occupy an important place in the sociology of literature. The examination of these effects in almost all dimensions causes the relevant novels and writers to settle in a much more original and valuable position. The emergence of historical-social transformations in different conditions inherent in each geography does not result in compromising the universal character of those novels. Although the geographies are different, the main thing these novels make the reader feel is the power of people's interaction with the socio-economic and political structure. Transferring this power is always about leaving a one-sided relationship between the social structure and the individual as determinant-determined. It can only be understood how people put forward the will for change on the social structure when this happens. John Steinbeck and Yaşar Kemal are among the most powerful writers who express this will in literary sociology. The authors, who are involved in similar themes in geographies far from each other, reveal the transformations in production relations and the consequences of these transformations on individuals in the context of their belief in the will of change. While Steinbeck demonstrates the effects of capitalist mechanization in California in the Grapes of Wrath through the Joad family, Yaşar Kemal makes the same method valid for Çukurova with the characters of Derviş and Mustafa in the novels of Demirciler Çarşısı Cinayeti and Yusufçuk Yusuf. The hope for social transformation is emphasized through Father Casy, Petitioner Ali and Hammersmith Mustafa.
Based on all these, this study examines the novels of Demirciler Çarşısı Cinayeti and Yusufçuk Yusuf, which form the two volumes of Yaşar Kemal’s Akçasazın Ağaları and Steinbeck's Grapes of Wrath by comparing them with their economic-political aspects. This comparison is made by revealing the social and cultural consequences of transformations in production relations.
Keywords: Literature Sociology, Production Relations, Economy-Politics, Grapes of Wrath,
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Literary Studies |
Journal Section | EDEBİYAT / ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2021 |
Submission Date | January 18, 2021 |
Acceptance Date | February 6, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 6 Issue: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.