In his novels, stories, and poems, Ralf Rothmann, who is among the classics of contemporary German literature and has been deemed worthy of many awards, generally tells the stories of those who experienced and were involved in the war by blending the historical process from the Second World War to the present day of the Federal Republic of Germany with the bond he established between social and historical realism and literature. In his novel Dying in Spring reviewed here, the author describes the main story, which is shaped by the forced recruitment of two young people named Walter Urban and Friedrich Caroli (Fiete), who were seventeen years old and working as a milker on a farm in the last days of the Second World War, by the Nazi forces, and reveals the damage caused to the environment by the brutality, suffering and violence on the front line that war brings, and the traces it leaves on people's lives for generations. In this story, which he based on his own father's fate, on the one hand, he shows that people who were recruited into the army by force and threat at that time and bowed to the inevitable were actually put in the position of being "innocently guilty" and suffered from this trauma for the rest of their lives; on the other hand, by adding soldiers who unquestioningly obey the orders of their superiors and enjoy the violence they inflict in a chilling way, into the story, reopens the moral impoverishment of the soldiers, and issues such as conscientious guilt, innocence and predisposition to violence. Therefore, in this study, these problems will be addressed in the light of text-inherent (werkimmanent) and text-transcendent (werkextern) criticism methods.
Çağdaş Alman edebiyatının klasikleri arasında yer alan, birçok ödüle layık görülen Ralf Rothmann, roman, öykü ve şiirlerinde genellikle İkinci Dünya Savaşı'ndan Federal Almanya Cumhuriyeti'nin günümüze kadar uzanan tarihi süreci toplumsal ve tarihi gerçekçilik ile edebiyat arasında kurduğu bağ ile harmanlayarak savaşı deneyimleyen ve dahil olanların hikayelerini anlatır. Yine bu çalışmada incelenecek olan Baharda Ölmek adlı romanında da İkinci Dünya Savaşının son demlerinde henüz on yedi yaşında olan ve bir çiftlikte süt sağımcısı olarak çalışan Walter Urban ve Friedrich Caroli (Fiete) adındaki iki gencin Nazi güçleri tarafından zorla askere alınması ile şekillenen ana hikaye ile savaşın beraberinde getirdiği vahşetin, ıstırabın ve cephe hattındaki şiddetin çevreye verdiği zararı ve nesiller boyu insanların yaşamlarında bıraktığı izleri eşeleyerek yeniden gün yüzüne çıkarır. Kendi babasının kaderinden yola çıkarak kurguladığı bu hikâyede, bir taraftan o dönemde zorla ve tehditle askere alınan ve kaçınılmaz olana boyun eğen insanların aslında “masum bir şekilde suçlu” bir konuma düşürülmesini ve hayatının devamında bu travmanın acısını çekişini gösterirken; diğer taraftan sorgusuz sualsiz üstlerinden gelen emirlere itaat eden ve ürpertici bir şekilde uyguladığı şiddetten zevk alan askerleri de hikâyenin içerisine ekleyerek, askerlerin ahlaki açıdan yoksullaşmasını, vicdani suçluluk, masumiyet ve şiddete yatkınlık gibi sorunları yeniden gündeme getirir. Dolayısıyla bu çalışmada metne içkin (werkimmanent) ve metni aşkın (werkextern) eleştiri yöntemleri ışığında bu sorunlar üzerine gidilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | German Language, Literature and Culture |
Journal Section | EDEBİYAT / ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2023 |
Submission Date | October 12, 2023 |
Acceptance Date | October 24, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 8 Issue: 3 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.