Olimpiyat Oyunları adaylığı, son dönemde birçok
ülkede spor kamuoyunu ve de oyunlara aday olmayı düşünen şehirlerdeki yerel
halkı meşgul eden önemli konulardan biridir. İstanbul da 1990’lı yıllardan bu
yana düzenli olarak oyunlara ev sahipliği yapmak için aday olan şehirlerarasında
yer almıştır. Bu araştırmanın amacı İstanbul’un 1993-2013 yılları arasında
gerçekleşen Olimpiyat Oyunları adaylıkları neticesinde ortaya çıkan olumlu ve
olumsuz çıktıların incelenmesi ve tanımlanmasıdır. Literatürde yer alan güncel
bilimsel araştırmalar, ağırlıklı olarak, spor etkinliklerine ev sahipliği
yapılması neticesinde ortaya çıkan mirasa odaklanırken, bu araştırmada adaylık
neticesinde ortaya çıkan etkilere odaklanılmıştır. Son dönemde Olimpiyat Oyunları
adaylığı süreci devam ederken adaylıktan çekilen şehirlerin sayısının artması
ve aday olan ülke sayısının düşmesi bu araştırmayı önemli kılmaktadır. Araştırma
kapsamında İstanbul’un Olimpiyat Oyunları adaylıkları sürecinde görev almış
dokuz üst düzey yetkili ile yarı yapılandırılmış mülakatlar gerçekleştirilmiş,
bu konuda hazırlanmış yazılı raporlar ve başvuru dokümanları incelenmiştir. Araştırmadan
elde edilen bulgular, İstanbul’un Olimpiyat Oyunları adaylıkları neticesinde
birçok somut ve soyut çıktının varlığına işaret etmektedir. Ancak bu çıktıların
birçoğu “etki” olarak kalmış, yalnızca kısıtlı bir kısmı ise mirasa
dönüşebilmiştir. Araştırma sonucunda şehrin ve ülkenin tanıtımına katkı
sağlanması, ulaşım ve altyapı gelişiminin ivme kazanması, spor etkinliklerine
ev sahipliği yapma kapasitesinin artması, örgütler arası iş birliklerinin
oluşması, spor şebekelerinin gelişmesi gibi birtakım çıktılar tespit edilmiştir.
Öte yandan, toplumda yaşanan hayal kırıklığı, halkın değerlendirme sürecine olan
inancının azalması gibi olumsuz çıktılar da mevcuttur. Araştırmadan elde edilen
bulguların İstanbul’un gelecekte gerçekleşmesi muhtemel yeni bir adaylık
sürecine ve büyük boyutlu spor etkinliklerine aday olmayı planlayan Türk spor
örgütlerinin miras planlama sürecine katkısı olacağı öngörülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 26, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 16 Issue: 4 |