In Byzantine religious and civil architectural structures, the light was provided by means of natural and artificial lighting devices. However, it is a known fact that, natural lighting objects are used more. Artificial lighting elements are mostly used at night and in places where natural light is insufficient. Some non-religious documents, regarding the enlightenment of religious buildings provide a little bit of information about the lighting system in churches. In this sense, it is known that churches are illuminated by lamps, candles, and light beams filtering through the window at certain times of the day, both during the day and at night. In Byzantium, window openings were initially closed with stone plates, but later, window glasses began to replace those stone plates. These glasses not only provide lighting in buildings, but also contribute to the mystical atmosphere in the space. In addition to window glasses, glass oil lamps are one of the popular lighting objects, especially in the Byzantine Period. It is possible to say that oil lamps have existed in various forms and with different lighting systems since the Late Roman and Early Byzantine periods. Oil lamps can be made from ceramic, glass or metal materials. The most important factor in the frequent preference of glass lamps is that, glass does not limit the effect of light as in terracotta and metal lamps, and on the contrary, it increases the degree of illumination.
In our text, primarily for the illumination of the monumental church of Anaia, window glasses that are natural lighting objects, and oil lamps, which are artificial lighting objects, will be mentioned. Archaeological finds indicate that the monumental church of Kadıkalesi was illuminated with crown and sheet (flat) shaped window glasses. Contrary to the limited data on the frame systems of the window glass, the presence of many lead and metal fragments indicate that glass oil lamps were used in the church sheds light on the illumination of the church. As a matter of fact, lead wick holders, metal chains and various metal fragments were found together with broken glass oil lamp pieces in the places where the excavations were made. In this text, window glasses and oil lamps that are possible to belong to the Kadıkalesi monumental church are introduced. From this point of view, the monumental church of Anaia must have been illuminated by stemmed lamps with straight or knotted stem placing on polycandles with four or eight holes. In addition to the stemmed lamps, the lamps with handles that provide longer-lasting illumination are also preferred objects for lighting in the castle. Although beakers oil lamps are rare examples, the fact that they come with metal pieces shows that they carry traces of the daily life of the church. Again, according to the findings, it is thought that crown shaped glasses with a convex center were mostly used. In addition, although they are few in number, it is clear that the sheet (flat) shaped ones, which were recovered together with a few frame pieces, were also located in the church. As a result, the oil lamps and window glasses used in the illumination of the Kadıkalesi monumental church are in harmony with their contemporary examples and supporting each other with the metalwork found among the excavation finds.
Byzantine Kadıkalesi/Anaia Excavation Glass Medieval Glass Glass Lighting Window Glass Glass Oil Lamps
Bizans dini ve sivil mimari yapılarında ışık, doğal ve yapay aydınlatma gereçleri vasıtasıyla sağlanmaktadır. Ancak yaygın biçimde doğal aydınlatmadan daha fazla yararlanıldığı bilinen bir gerçektir. Doğal ışığın yetersiz olduğu yerlerde ve geceleri yapay aydınlatma öğeleri kullanılmaktadır. Dini yapıların aydınlanmasına ilişkin günümüze ulaşan, dini nitelik taşımayan bazı belgeler, kiliselerdeki ışık düzeni hakkında az da olsa çeşitli bilgiler sunmaktadır. Bu anlamda kiliselerin hem gündüz hem de geceleri kesintisiz yanan kandillerle, mumlarla ve günün belirli saatlerinde pencereden süzülen ışın huzmeleri ile aydınlandığı bilinmektedir. Bizans’ta açıklıklar önceleri taş plakalarla kapatılırken sonrasında pencere camları levhaların yerini almaya başlamıştır. Bu camlar, yapılarda aydınlatmayı sağlamalarının yanı sıra aynı zamanda mekandaki mistik atmosfere de katkı vermektedir. Nitekim pencere camları, yapılara rastgele değil, güneş ışınlarının geliş açısına göre, belirli bir düzen dahilinde yerleştirilmektedir. Pencere camlarının yanı sıra cam kandiller özellikle Bizans Dönemi’nin popüler aydınlatma nesnelerinden biridir. Kandillerin Geç Roma ve Erken Bizans dönemlerinden itibaren çeşitli formlarda, farklı ışıklandırma sistemleri ile var olduğunu söylemek mümkündür. Cam kandillerin sıklıkla tercih edilmesindeki en önemli faktör, camın pişmiş toprak ve metal kandillerde olduğu gibi ışığın etkisini sınırlandırmaması ve bu durumun aksine aydınlatma derecesini arttırmasıdır. Makalemizde Anaia anıtsal kiliseninin aydınlatmasına yönelik öncelikle; doğal aydınlatma öğeleri olan pencere camlarına ardından yapay aydınlatma objeleri olan kandillere değinilenecektir. Kilisede bulunan pek çok pencere camına rağmen günümüze kadar gerçekleştirilen kazı çalışmaları sonucunda sadece birkaç şebeke parçasının saptanmış olması dikkati çekmektedir. Bu bağlamda Kadıkalesi anıtsal kilisesinin pencere sisteminde muhtemelen farklı bir uygulama kurgulanmış olmalıdır. Yine de arkeolojik veriler Kadıkalesi anıtsal kilisesinin daire ve levha (düz) biçimli pencere camları ile aydınlatıldığına işaret eder. Pencere şebeke sistemi ile ilgili kısıtlı verinin aksine cam kandillerin yapıda kullanıldığına dair pek çok kurşun ve metal aksam bulgunun varlığı kilisenin aydınlatma düzenine ışık tutmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Art History, Theory and Criticism (Other) |
Journal Section | RESEARCH |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 31 Issue: 2 |