The purpose of the research is to develop a scale to determine secondary school students’ environmental literacy levels. The sample of the research was consisted of 377 students of six public secondaryschools. The study was done in 2010-2011 spring semester. The researchers first of all created an itempool that consists of 45 items. A draft form with 39 items was created after the necessary corrections hadbeen made based on the expert opinions. The results of the Explanatory Factor Analysis on a 20 item five- point Likert type scale showed that the instrument consists of two dimensions those attitude andbehaviour. Moreover reliability analysis of the instrument revealed Cronbach-Alpha coefficient of .84for the whole scale. Environmental literacy, Scale development, Secondary school students.* Sakarya Üniversitesi, İlköğretim Fen Bilgisi Eğitimi Bölümü, Doktora Öğrencisi** Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi, İlköğretim Fen Bilgisi Eğitimi Bölümü, fbalkan@sakarya.edu.tr*** Yrd. Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi, İlköğretim Fen Bilgisi Eğitimi Bölümü, eatabek@sakarya.edu.tr1. GİRİŞİnsanlar yaşama şekillerinden dolayı her zaman bulunduğu ortamı etkilemiş ve bu ortamdan etkilenmiştir. Bu yüzden çevre kavramından bahsedildiğinde ilk olarak insanların aklına içinde bulundukları ortam ve bu ortamayakın olan yerler gelmektedir. Oysa ki günümüz koşullarında; hızlı ilerleyen bilimsel çalışmalar ve insanoğlunun doğaya hükmetmeçabasıyla birlikte, çevre kavramı bu dar kalıptan çıkarak çok daha geniş anlamlara sahipolmuştur. Bu bağlamda Yücel ve Morgil (1998)’e göre çevre "bir canlı organizmayı veya bircanlı topluluğu yaşama süresince etkileyen hertürlü, biyotik ve abiyotik (sosyal, kültürel,tarihsel, iklimsel, fiziksel) faktörlerin tümü"olarak açıklanmıştır.Yapılan tanımdan yola çıkarak çevrenin tümcanlı varlıkların yaşamlarını etkileyen ve insanla etkileşim halinde olan bir unsur olduğusöylenebilir. Bu etkileşimler sırasında insanlar;doğaya hükmetmeye ve bulundukları çevreyikendi yaşantılarına göre düzenlemeye çalışmaları sonucunda çevre sorunlarıyla karşı karşıyakalmıştır. Özellikle 19. yy’da gerçekleşen sanayi devrimine bağlı olarak, hızlı nüfus artışı veendüstriyel alanda yer alan yenilikler ve gelişmeler sonucunda bireylerin çevreye olan gereksinimleri artmıştır. Dolayısıyla; bireylerinbu ihtiyaçları doğal dengenin bozulmasına yolaçarak birçok çevre sorununun ortaya çıkmasına neden olmuştur. (Kışoğlu, 2009; Selvi, 2007).Çevre sorunlarının sayısındaki hızlı artışa bağlıolarak uzmanlar çevre sorunlarıyla başa çıkmayollarını aramaya başlamıştır. Bunun üzerineçevreyle alakalı birçok konferans düzenlemiş,anlaşmalar yapılmış ve bildirge ve yasalarhazırlanmıştır (Güneş, 2001; Kiss ve Shelton,1991; Turan ve Güler, 2013; UNESCO, 1977).Bunlardan şüphesiz en önemlileri Stockholm’da düzenlenen Birinci Çevre Konferansıve Tiflis Bildirgesi’dir. Her ikisinde de üzerindedurulan konulardan bir tanesi çevre eğitimiolmuştur. Çevre sorunlarıyla başa çıkmanın eniyi yolunun çevreye duyarlı vatandaşlar yetiştirmek olduğunun farkına varılmıştır (BalkanKıyıcı, 2009; Kışoğlu, 2009).Her geçen gün artan çevre sorunlarını çözebilmek için teknoloji, yasa ve kanunlar tek başınayeterli değildir. Bilinçli, planlı ve kalıcı yaklaşımlar ortaya koyan eğitimde, temel çevresorunlarının çözümlenmesinde yer alan birbaşka önemli ve gerekli unsurdur. Çünkü;çevre eğitimi sayesinde bireyin çevresine karşıolumlu tutum ve değer yargıları geliştirilmesisağlanır (Erten, 2005). Sorunlarla başa çıkabilmenin ve sorunların çıkmasını engellemenin enkolay ve başarılı yolu eğitimden geçmektedir.Çevre sorunları hakkında gerekli duyarlılık vefarkındalık düzeyine ulaşılmasını sağlayançevre eğitimi ile; bireyler çevre sorunlarınıortadan kaldırmaya yönelik çözüm yollarıüretme ve çevreyle ilgili gerekli bilgi ve becerilere bağlı uygun davranış ve tutumları sergileme sürecine dahil edilmektedirler (UNESCO;1977).Ülkemizde de çevre eğitimine verilen önemTiflis Bildirgesi ile hız kazanmıştır. Çevre eğitiminin önem kazanmasıyla birlikte; çevresorunlarının önüne geçilmesinde etken roloynayan faktörün insanoğlu olduğu açık birşekilde ortadadır (Gündüz, 1998). Doğadabulunan bütün canlılar dengenin bozulmamasıiçin olumlu yönde katkılar sağlarken, maalesefki insanoğlu kendi çıkarları doğrultusundabilinçsizce çevre üzerinde yaptığı bazı değişikler ve bıraktığı olumsuz etkiler sonucundaçevreyi olumsuz etkilemektedir. Her yaştakibireyler için çevre eğitimi önemlidir, ancaközellikle çocuklar çevre eğitimi için çok önemlibir kitleyi oluşturur; çünkü onlar yarınlarınliderleri ve tüketicileridir (Braus ve Wood,1993). Ayrıca çocuklar eski nesillere göre yeniliklere daha açıktır ve yaratıcılık potansiyellerivardır, bu sayede çevreyi korumak için davranışlar kazanabilirler (Trudel, 1995). Bu davranışların bireylerde bir yaşam tarzına dönüşmesi açısından erken yaşta kazanılması son dereceönemlidir. Çünkü bireylerin okul öncesindekazandığı çevre bilgisi ve çevreye yönelik tutumları gelecek yıllarda var olacak çevreyekarşı davranış ve tutumlarına yol göstericiolacaktır (Smith, 2001). İşte bu yüzden çevreeğitiminin aile ortamından başlayarak; okulöncesi eğitimden, tüm örgün ve yaygın eğitimaşamalarında, ömür boyu süren bir eğitimdurumu haline getirilmesi çok önemlidir.2005 yılı öncesi ilköğretim programında çevreünitelerinin ağırlıklı olarak 4. ve 5. sınıf sosyalbilgiler ile 4, 6 ve 7. sınıf fen bilgisi derslerindeyoğunlaştığı görülmektedir. 2005 yılında MilliEğitim Bakanlığı’nın yapılandırmacı yaklaşımagöre yeni hazırladığı fen ve teknoloji öğretimprogramı ile birlikte; öğrencilere doğayı tanıtma ve bilim, teknoloji, toplum ve çevre arasındaki ilişkiyi anlatmaya çalışmak amaçlanmıştır.Böylelikle programda yer alan dört ana alandan birisi insan ve çevre ile ilgili olarak uygulamaya konulmuştur (Alım, 2006). 2013 fenbilimleri programında ise; çevreye yönelikkonulara 3. Sınıftan itibaren her sınıf düzeyindeyer verilmiştir. 2005 programından farklı olarakbu programda kaynakların tasarruflu kullanımıve geri dönüşüm ile ilgili kazanım sayısı artırılmıştır (Özata Yücel ve Özkan, 2013). Düzenlenen çevre programlarıyla amaçlanan; okulöncesi eğitimden başlayarak bireyin yaşamboyu uygulayacağı davranışları ve bilinci kazandırmaktır. Bu sayede kişi, çevresel sorunlarının farkına vararak bu problemi çözebilecekçözüm yolları üretir ve temiz ve sağlıklı birçevrenin hayatın kalitesi ve niteliğini artıracağının farkına varır (Soran, Morgil, Yücel, Atavve Işık, 2000). Bu da ancak çevre konusundabilgi ve farkındalığa sahip, duyarlı bireylerolan çevre okuryazarı bireyler yetiştirmeklemümkündür.Çevre okuryazarlığı, bireyin çevre ile ilgiliyaşam boyu öğrendiği bilgileri davranışa dönüştürebilme yeteneğidir (Roth, 1992). Bubağlamda; çevreyle ilgili bilinçli davranışasahip olan çevre okuryazarlığı yüksek bireylerin yetiştirilmesi çevre eğitimi ile hedeflenmektedir (Kışoğlu, Gürbüz, Sülün, Alaş ve Erkol;2010). Günümüzde çevre sorunlarının ve bunların insanlara doğrudan ve dolaylı etkileri gözönünde bulundurulduğunda bireylerde çevreokuryazarlığı kapsamında olumlu tutum vedavranışların geliştirilmesi önem kazanmıştır.Fakat bireylerin sahip oldukları olumlu ya daolumsuz tutumlar onların davranışlarına herzaman yansımayabilir bu da bireylerin tutumlarını belirleyip davranışa dönüştürebilmekiçin araştırmaların yürütülmesi gereğini ortayaçıkarmaktadır. Dolayısıyla bu çalışma kapsamında da tutum ve davranış alt boyutları gözönünde bulundurulmuştur.Çevre sorunlarının başlıca sebepleri arasındainsanların çevre konusunda yeterli bilgiyesahip olmaması, buna bağlı olarak da olumsuztutum ve davranışlar geliştirdiği göz önünealındığında, çevre okuryazarı bireyler yetiştirmenin çevre sorunlarını çözme ve önlemedeçok önemli bir faktör olduğu söylenebilir. Busebepten bireylerin okuryazarlık durumlarınıntespit edilmesi, okuryazar bireylerin yetiştirilmesi ve bunun önündeki engellerin tespit edilerek önlemlerin alınması yaşanılabilir bir çevreiçin önemli bir zorunluluktur. Ancak bu konuile ilgili literatür incelendiğinde; literatürde yeralan ölçeklerin ve yapılan çalışmaların dahaçok üniversite öğrencilerinin okuryazarlıkdüzeylerini tespit etmeye yönelik olduğu söylenebilir (Kibert, 2000; Sevinç, Balkan Kıyıcı,Altaş ve Altınöz, 2010; Ökesli, 2008). Çevreyekarşı duyarlı bireylerin yetiştirilmesinde “Ağaçyaşken eğilir” mantığıyla hareket edilmesi, bu
Bu araştırmada ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin çevre okuryazarlıklarını belirlemeye yönelik bir ölçek geliştirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu; 2010 - 2011 bahar yarıyılında 6 farklı ilköğretim okulunun ikinci kademesinde öğrenim gören toplam 377 öğrenci oluşturmaktadır. İlk olarak araştırmacılar tarafından 45 soruluk bir madde havuzu oluşturulmuştur. Uzman görüşleri alınarak gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra 39 maddeden oluşan bir deneme formu elde edilmiştir. Bu formun uygulanmasının ardından yapılan açımlayıcı faktör analizi sonuçlarına göre iki boyuttan (davranış ve tutum) oluşan 20 maddelik 5’li Likert tipi ölçek elde edilmiştir. Hazırlanan ölçeğin güvenirlilik çalışması sonucunda tüm ölçek için Cronbach Alpha katsayısı. 84 olarak bulunmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 4 Issue: 3 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
COPE: https://publicationethics.org/about/our-organisation
WAME: https://www.wame.org/conflict-of-interest-in-peer-reviewed-medical-journals
ICMJE: https://www.icmje.org/about-icmje/
BOIA: https://www.budapestopenaccessinitiative.org/