Türkiye’de 2002 yılında özel hastane sayısı 271 iken
2015 yılına gelindiğinde bu sayı 562’ye ulaşmıştır. Kısa süre içerisinde büyük
artış gösteren özel hastane sayısı beraberinde yoğun rekabeti de getirmiştir.
Özel hastaneler teknolojinin hızlı gelişimi ve kurumların birbirlerini hızlı
taklit etmeleri nedeniyle birbirleri ile aynılaşmakta, bu aynılaşma baskısından
kurtulabilmeleri için birçok farklı stratejiye yönelmektedirler. Özel
hastaneler, bireylere dönük olarak koruyucu sağlık hizmeti, ayaktan veya
yatarak tedavi hizmeti ve rehabilitasyon hizmeti sunmaktadır. Ancak geliştirici
sağlık hizmetlerine özel hastaneler tarafından yeterince önem verilmemektedir.
Deloittin 2016 raporunda Avrupa ülkeleri arasında Türkiye’nin fitness
pazarındaki payı 1,098 milyon Eurodur ve Türkiye sıralamada 8. Sırada yer
almaktadır. Rapora göre Türkiye fitness pazarı önemli bir potansiyel
taşımaktadır. Özel hastanelerin sunmadıkları hizmetleri sunmaları fitness ve
spor merkezlerini kendi bünyelerinde oluşturmaları rekabetten kaçınarak mavi
okyanusa açılmalarını sağlayabileceği gibi yeni müşteri segmenti yaratarak,
sunduğu sağlık hizmetlerini genişleteceği ve hastane imajına katkı sağlayacağı
düşünülmektedir. Bu çalışmada literatürde yer alan ilgili çalışmalar
incelenecek, Türkiye ve dünyadan “sağlıklı yaşam merkezleri” örnekleri
incelenerek bu merkezlerin Türk sağlık kuruluşlarınca uygulanabilirliği ile
oluşturacağı avantaj ve dezavantajlar irdelenmektedir.
While the number of private hospitals in Turkey was 271 in 2002, this
number reached to 562 by the year 2015. The number of private hospitals which
have increased rapidly in a short period of time has brought intense
competition with them. Private hospitals are becoming more and more identical
with each other because of the rapid development of technology and the rapid imitation
of institutions, and many different strategies are being pursued so that they
can get rid of this commonality. Private hospitals offer preventive health
services, remotely or inpatient treatment services and rehabilitation services
for individuals. However, health promotion services is not given enough
attention by healthcare special hospitals. In the Deloittin 2016 report, the
share in the Turkish fitness market is 8th place with 1,098 million euros.
According to the report, Turkey's fitness market has an important potential.
Providing the services that private hospitals do not offer, creating fitness
and sports centers in their own structures, it is thought that they can open up
to the blue ocean by avoiding competition, create a new customer segment,
expand the health services offered and contribute to the hospital image. In
this study, the related studies in the literature will be examined and the
advantages and disadvantages of these centers will be examined by examining the
examples of Turkey and other "wellness centers" from the world.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Economics |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 31, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 1 Issue: 1 |