It is an ordinary practice for the State to obtain certain information during taxation proceedings. The important aspect is the State should protect such data and transfer such data in accordance with law. This is a fundamental right recognised in terms of tax law and our legal system. Criminal sanctions must enter into consideration in cases of violation of this right. When the legal framework is examined, there is not a definition or concept corresponding confidential information in terms of taxation. On the other hand, the scope of tax confidentiality is regulated under Article 5 of Tax Procedure Law. When we examine this article, we can see that not only taxrelated and financial status of people but also the information about their businesses and establishments are considered in this frame. When it is evaluated in this respect, there is a close relationship between tax confidentiality and commercial secret and in certain circumstances there is only a fine line. By whom disclosure of people’s tax-related confidential information will be evaluated as a violation is regulated in the Article 5 of Tax Procedure Law. If it is disclosed or used by people other than those listed in the Law, provisions of Protection of Personal Data Law will be considered. Under this Law, which entered force in 2016, sharing tax-related and financial information is regulated under the scope of exception. However, in Article 5 of the Tax Procedure Law situations in which disclosing does not constitute a violation of confidentiality are clearly stated. Except from these situations crime for breaching confidentiality might occur. In case of violation of confidentiality, penalties are imposed according to Article 233 of Turkish Criminal Code as per Article 362 of Tax Procedure Law. In this study, while evaluating relation of tax confidentiality with trade secret and provisions of Protection of Personal Data Law, it is also evaluated whether some cases experienced in practice are within the scope of tax confidentiality or not
Vergilendirme işlemleri sırasında Devletin birtakım bilgileri elde etmesi olağan bir durumdur. Burada önemli olan Devletin bu bilgileri koruması ve gerektiğinde hukuka uygun şekilde paylaşmasıdır. Vergi hukuku özelinde, hukuk sistemimizde bu durum kişilere tanınmış bir haktır. Bu hakkın ihlal edilmiş olması durumunda cezai yaptırımların uygulanması gerekmektedir. Mevzuatımıza baktığımızda vergisel anlamda gizli olan bilgileri ifade etmeye yönelik bir kavramın ve tanımlamanın yer almadığı görmekteyiz. Ancak vergi mahremiyetinin kapsamı VUK m.5’te düzenlenmiştir. Bu maddeyi incelediğimizde de kişilerin sadece vergisel ve mali durumları değil işleri ve işletmeleriyle ilgili bilgilerin de bu çerçevede değerlendirildiğini görebilmekteyiz. Bu açıdan değerlendirildiğinde de vergi mahremiyeti ve ticari sır arasında sıkı bir ilişki olduğu gibi yerine göre aralarında çok ince bir çizgi bulunmaktadır. Kişilerin vergi mahremiyeti kapsamındaki bilgilerinin kimler ihlal olarak nitelendirildiği VUK m.5’te düzenlenmiştir. Kanunda sayılan kişiler dışındakiler tarafından ifşa edilir veya kullanılırsa bu durumda da karşımıza Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümleri çıkabilmektedir. 2016 yılında yürürlüğe giren bu kanun kapsamında vergisel ve mali durumların paylaşılması istisna kapsamında düzenlenmektedir. Ancak VUK m.5’te ise hangi durumlarda paylaşımın mahremiyet ihlali olmadığı da açıkça düzenlenmiştir. Bunlar dışındaki durumlarda mahremiyet ihlali suçu ile karşı karşıya kalınabilir. Mahremiyet ihlali durumunda VUK m.362 gereğince TCK m.239’a göre ceza verilmektedir. Bu çalışmada vergi mahremiyetinin ticari sır ile kişisel verilerin korunması kanunu kapsamındaki düzenlemelerle ilişkisinden bahsedilirken; uygulamada karşımıza çıkan bir takım durumların vergi mahremiyeti kapsamında olup olmadığı üzerinde de durulmuştur
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 31 |