When concluding an insurance contract, the insurer needs information from the policyholder in order to ensure a balance between premium and risk. For this reason, the policyholder should inform the insurer of important matters relating to the insured interest prior to the conclusion of the contract. Articles 1435 to 1443 of the Turkish Commercial Code govern the policyholder’s pre-contractual disclosure obligations. If the policyholder fails to comply with this obligation, the insurer may impose sanctions such as cancellation and reduction of the insurance payment, depending on the degree of fault. Vol.2 of the General Conditions of Compulsory Earthquake Insurance regulates the sanctions to be applied in the event that the insured or the policyholder makes a false declaration in the information provided, such as the gross area of the dwelling, type of construction, address, damage in previous earthquakes. In the event of misrepresentation of information such as the damage status in past earthquakes, Catastrophe Insurance Pool may withdraw from the contract even if the risk has been realised and is entitled to the premium if it is understood that the policyholder has deliberately failed to declare a moderate or severe damage status.
The policyholder does not duly fulfill the declaration obligation for reasons such as the fact that the insurer does not explain how to make a declaration, the fact that the sanction for misrepresentation is less severe than in the Turkish Commercial Code, and the fact that the policyholder wants to pay less premium. This situation, on the one hand, causes Catastrophe Insurance Pool to lose premiums and, on the other hand, prevents the policyholder from obtaining the desired benefit from the insurance contract in the event of the occurrence of the risk.
The provision in the General Terms and Conditions of the Agricultural Insurance Act that “it is based on the declaration of the policyholder/insured and the information in the registration system of the Ministry of Agriculture and Forestry” prevents behavior contrary to the pre-contractual declaration obligation. With the application of the Building Identification System, physical locations, addresses, construction information, materials used and technical specifications of buildings will be accessible. The implementation of compulsory earthquake insurance on the basis of the policyholder’s declaration and the information contained in the building identification system will also eliminate the problems arising from the breach of the pre-contractual declaration obligation.
Declaration obligation compulsory earthquake insurance insurance contract
Sigorta sözleşmesi kurulurken prim ve riziko arasındaki dengeyi sağlamak için sigortacının sigorta ettirenin bilgisine ihtiyacı vardır. Bu sebeple sigorta ettiren sözleşme öncesinde sigortalanan menfaate ilişkin önemli hususları sigortacıya beyan etmelidir. TTK md. 1435 ile 1443 arasında sigorta ettirenin sözleşme öncesi beyan yükümlülüğü düzenlenmiştir. Sigorta ettirenin beyan yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemesi durumunda kusur durumuna göre sigortacı tarafından cayma, sigorta ödemesinde indirim ve sigorta ödemesinden muafiyet gibi yaptırımlar uygulanabilir. Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları C.2’de sözleşmenin düzenlenmesi aşamasında, sigortalının veya sigorta ettirenin, meskenin brüt yüzölçümü, yapı tarzı, adresi, geçmiş depremlerde hasar durumu gibi bilgilerde gerçeğe uygun olmayan beyanı durumunda uygulanacak yaptırımlar düzenlenmiştir. Sigorta ettirenin yapının orta veya daha ağır hasar durumunu kasıtlı olarak beyan etmediği anlaşıldığı takdirde Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), riziko gerçekleşmiş olsa bile sigortacı sözleşmeden cayabilir ve beyan yükümlülüğünün ihlal edildiği sigorta dönemine ait prime hak kazanır.
Sigorta ettirenin, Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) yaptırırken sigortacı tarafından aydınlatılmamış olması, yanlış beyan durumunda uygulanacak yaptırımın TTK’ye göre daha hafif olması, daha az prim ödemek istemesi gibi sebeplerle sigorta ettiren beyan yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemektedir. Bu durum ise bir yandan DASK’ın prim kaybına sebep olurken bir yandan da rizikonun gerçekleşmesi halinde sigorta ettirenin sigorta sözleşmesinden arzuladığı faydaya kavuşmasını engellemektedir.
Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası Genel Şartları’nda yer alan ‘‘sigorta ettirenin/sigortalının beyanı ile sigortalının Tarım ve Orman Bakanlığı kayıt sistemi bilgilerine dayanarak yapar.’’ hükmü ile sözleşme öncesi beyan yükümlülüğüne aykırı davranışın önüne geçilmeye çalışılmıştır. Buna benzer olarak Bina Kimlik Sertifikası (BKS) uygulaması ile binaların fiziksel durumlarına, adreslerine, yapı bilgilerine, kullanılan malzemelere ve teknik özelliklerine erişim sağlanabilecektir. ZDS’nin, sigorta ettirenin beyanı ile Bina Kimlik Sertifikası’nda yer alan bilgilere dayanılarak yapılması sözleşme öncesi beyan yükümlülüğüne aykırı davranılmasından kaynaklanan sorunları da en aza indirecektir.
Beyan yükümlülüğü zorunlu deprem sigortası sigorta sözleşmesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 17 Ocak 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 8 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 61 |