Within the framework of today’s human rights conceptions, the punishment envisaged by Islamic law for the thief has been found severe and the word “cut off hand” (hadd) in the relevant verse has been interpreted in different ways. However, it has been observed that these ta’wīls (interpretations) that may constitute a source for these ta’wīls are not included in the literature. In this context, in this study, the approaches of Imam al-Māturīdī, one of the leading commentators and jurists of the Samarkand shyakhs, and al-Jassās, one of the prominent names of the Iraqi shyakhs, are discussed. There are partial differences in usūl and furū between the legal traditions to which both authors belong. Imam al-Māturīdī has expressed his view on the hadd of theft within the framework of his methodical thought. He argues that since there is doubt about the meaning of ām words, there needs to be an evidence showing that they refer to a general or a particular meaning. However, he argues that the name "thief" in the 38th verse of the chapter of al-Mā’idah, which regulates the crime of theft, is ām, on the other hand, the act of stealing is not of this nature and is hās (particular). Accordingly, every thief should be punished with hadd. However, not every act of theft can be punished in this way. As a matter of fact, in the verse, the value of the stolen property required for the punishment of theft to be applied, the hirz (protected area), from whom it was stolen, etc. terms are not disclosed. The determination of these is left to the mujtahids. Imam al-Māturīdī implies that the nisāb (quorum) in theft may vary in different times and geographies, based on the fact that the Sahābī and Tābi’ūn disagreed on the value of the stolen property and made their own determinations. Al-Jassās also states that the verse refers to the general, but he is on the opinion that the crime of stealing is closed in the rukn (its conditions). It is seen that Imam al-Māturīdī and al-Jassās did not go beyond the opinions of the founding imams in their ijtihad and preferences on the provisions of theft. However, both authors put forward their own preferences on the disputed issues. In addition, both commentators gave place to the views of the Sahābī and Tābi’ūn while dealing with the subjects. al-Jassās, acting on the views of Iraqi jurists, some-times gave the views of jurists outside the Hanafī tradition, such as Imam Shāfī. Imam al-Māturīdī, on the other hand, while giving place to the opinions of the founding imams in the commentary of the verses containing judgment in general, did not mention their views on theft.
Günümüz insan hakları telakkileri çerçevesinde İslam hukukunun hırsıza öngördüğü ceza, bazı çevrelerce ağır bulunmuş ve ilgili ayetteki “el kesme” lafzı farklı şekillerde te’vîl edilmiştir. Ancak bu te’vîllere veya bu te’vîllere kaynak teşkil edebilecek yorumlara literatürde yer verilmediği görülmüştür. Bu çerçevede bu çalışmada Semerkant meşâyıhının önde gelen müfessir ve hukukçularından İmam Mâturîdî ve Irak meşâyıhının öne çıkan isimlerinden Cessâs’ın konuya yaklaşımları ele alınmıştır. Her iki müellifin mensup oldukları hukuk gelenekleri arasında usûl ve fürûda kısmî farklılıklar bulunmaktadır. İmam Mâturîdî, sahip olduğu usûl düşüncesi çerçevesinde hırsızlık haddine bakışını ortaya koymuştur. O, âm lafzın mana-ya delâletinde şüphe barındırması sebebiyle umûm veya husûsa delâlet ettiğini gösteren bir delile ihtiyaç duyduğunu savunur. Bununla birlikte hırsızlık suçunu düzenleyen Mâide sûresinin 38. ayetinde “hırsız” isminin âm olduğu, buna karşın hırsızlık fiilinin bu nitelikte olmayıp hâs olduğunu savunur. Buna göre her hırsızın had cezası ile cezalandırılması gerekir. Ancak her hırsızlık fiilinin bu şekilde cezalandırılması mümkün değildir. Nitekim ayette -hırsızlık fiiline had cezası uygulanabilmesinin şartları- çalınan malın değeri, hırz, kimden çalındığı gibi hususlar açıklanmamıştır. Bunların belirlenmesi müçtehitlere bırakılmıştır. İmam Mâturîdî; sahâbe ve tâbiînin, çalınan malın asgarî miktarı/değeri konusunda ihtilafa düşüp kendilerinin tespitte bulunmalarına binaen hırsızlıkta nisabın farklı zaman ve coğrafyalarda değişkenlik arz edebileceğini îmâ eder. Cessâs da ayetin umûma delâlet ettiğini belirtmekle birlikte hırsızlık suçunun rukûn ve şartlarında mücmellik olduğu görüşündedir. İmam Mâturîdî ve Cessâs’ın hırsızlığın hükümleri konusundaki içtihat ve tercihlerinde kurucu imamların görüşlerinin dışına çıkmadıkları görülmektedir. Bununla birlikte her iki müellif de ihtilaf edilen meselelerde kendi tercihlerini ortaya koymuşlardır. Ayrıca her iki müfessir, konuları ele alırken sahâbe ve tâbiûn görüşlerine yer vermiştir. Cessâs, Irak meşahının görüşleri üzerinden hareket ederek zaman zaman İmam Şâfiî gibi geleneğin dışındaki hukukçuların görüşlerini de vermiştir. İmam Mâturîdî ise genel olarak ahkam ayetlerinin tefsirinde kurucu imamların görüşlerine yer verirken hırsızlık konusunda onların görüşlerini zikretmemiştir.
Teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Authors | |
Publication Date | October 30, 2021 |
Submission Date | August 19, 2021 |
Acceptance Date | October 3, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |