İpekçi Brothers was the first firm that achieved vertical integration of production, distribution and exhibition in the film industry in Turkey. The family, who started to do their first business in the film industry by selling cameras and film stock in Thessaloniki Bonmarch, started to be active in the exhibition by running the Alhambra Cinema and started to be active in film distribution by making foreign purchases and being agents of Paramount and Ufa Film studios. In 1928, they also started film production with İpek Film and for a while became the only production company in the country. During this period when they were the only production company, the strongest distributor and the operator of the most prestigious cinemas, they worked with the most important and creative names of the country, followed the innovations in the world and tried to apply them. However, when their capital from trade was not enough to finance these attempts, they had to borrow from the bank (İşbank, a state institution) yet they still could not escape being one of the filmmakers who suffered the heaviest injuries from the Wealth Tax. Despite their entrepreneurial motivations and professionalization attempts in the film business, they always remained as a family-run firm. This pioneering and powerful family initiative did not go beyond to the being dependant on person who have strong connections with cinema (e.g. Ihsan, Cemil and Osman Ipekci) and enjoyed their power just for a single period of cinema in Turkey.
İpekçi Kardeşler Türkiye film endüstrisinde yapım, dağıtım ve gösterim alanlarının dikey bütünleşmesini sağlamış ilk oluşumdur. Selanik Bonmarşesi'nde kamera ve ham film satışı yaparak sinema sektöründe ilk işlerini yapmaya başlayan aile, 1923’te Elhamra Sineması’nı işletmeye başlayarak gösterim alanında bir yandan da dış alım yaparak film dağıtımında etkin olmaya başlar. Sinema sektöründeki ilk faaliyetleri sahibi oldukları Selanik Bonmarşesi’nde kamera ve ham film satışını yaptıkları Selanik Bonmarşesi iken 1923’te bir yandan gösterim alanında Elhamra Sineması’nı işletmeye başlamışlar bir yandan da dış alım yaparak dağıtımcılık alanına girerler. 1928’de kurdukları İpek Film ile yapımcılığa da başlarlar ve bir süre ülkedeki tek yapım şirketi olurlar. Ülkedeki tek yapım şirketi, en güçlü dağıtımcı ve en prestijli salonlarının işletmecisi oldukları bu dönemde sinema alanında oldukça yenilikçi girişimler denediler, ülkenin en önemli ve yaratıcı isimleri ile çalıştılar, sinema alanında dünyada olan biten yenilikleri takip edip onları uygulamaya çalıştılar. Ancak ticaretten gelen sermayeleri bu atılımları yapmalarına yetmediği noktada bir devlet kuruluşu olan İş Bankası’ndan borç aldılar ancak yine de Varlık Vergisi’nden en ağır yara alan sinemacılardan olmaktan kurtulamadılar. İpekçiler sinema alanında her ne kadar oldukça profesyonel girişimlerde bulunmuş olsalar da bir aile şirketi olmanın ötesine geçip, köklü bir kurumsallaşma sağlayamadılar. Şirket kişilere bağlı olmanın ötesine geçemedi, sinemaya derinden bağlı İhsan, Cemil ve Osman İpekçi gibi isimlerin vefatının ardından düşülen açmazlar bir türlü aşılamadı ve bu öncü ve güçlü oluşum Türkiye’de sinema alanında yalnızca bir dönemin aktörü olarak kaldı.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Review Article |
Authors | |
Publication Date | December 17, 2020 |
Submission Date | September 8, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 18 Issue: 36 |