One of the most important measures taken by the Ottoman Empire against all kinds of intelligence activities that would endanger war preparations and military actions of the army during World War I was censorship that imposed a ban on all communications and the press in the country about the army. Censorship centres were established in important places, especially İstanbul, and especially espionage and propaganda activities were followed with great care and sensitivity by censorship officers working in these centres. In this way, towards the end of the war, it was understood that Hadkinsons, one of the English-born Levantine families of the city, were carrying out espionage activities through a Greek lawyer named Hacı Yorgaki in İzmir and a massive espionage network led by Percival Hadkinson had been uncovered. During the searches made in the house and workplaces of the spies caught as a result of the proceedings in İzmir, correspondence written in secret ink was caught. The spies were arrested, taken to İstanbul and to the Court of War. After a long trial, the Court of War decided that the Hadkinsons were informers, not spies. Although the blame was put on Hacı Yorgaki, they were a released with the signing of the Armistice of Mudros and they returned to İzmir. While the Hadkinsons left İzmir after the War of Independence was won, Hacı Yorgaki, who destroyed the families of many Turks and Muslims during the Greek occupation, was sent to İzmir Court of War and he could not escape execution this time.
İzmir in the World War I Espionage in the World War I Censorship and Espionage Hadkinson Family
Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’nda ordunun savaş hazırlıklarını ve askeri hareketlerini tehlikeye sokacak her türlü istihbarat faaliyetlerine karşı aldığı en önemli tedbirlerden biri, ülkedeki tüm haberleşmeye ve basına ordu hakkında yayın yasağı getiren sansür uygulaması olmuştu. Başta İstanbul olmak üzere önemli mevkilerde sansür merkezleri kurulmuş, özellikle casusluk ve propaganda faaliyetleri bu merkezlerde görev yapan sansür memurlarınca büyük bir dikkat ve hassasiyetle takip edilmişti. Bu sayede savaşın sonlarında İzmir’de Hacı Yorgaki adlı bir Rum avukat vasıtasıyla şehrin İngiliz asıllı Levanten ailelerinden biri olan Hadkinsonların casusluk yaptıkları anlaşılmış ve başında Percival Hadkinson’un bulunduğu büyük bir casusluk şebekesi ortaya çıkarılmıştı. İzmir’de yürütülen takibat sonunda yakalanan casusların ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda gizli mürekkeple yazdıkları yazışmalar ele geçirilmişti. Casuslar tutuklanarak İstanbul’a götürülmüş ve Divan-ı Harbe verilmişlerdi. Uzun süren bir yargılamadan sonra Divan-ı Harp, Hadkinsonlar hakkında casus değil muhbir oldukları yönünde karar vermişti. Suç Hacı Yorgaki’nin üstünde kalsa da nihayet hepsi Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla serbest bırakılmış ve İzmir’e dönmüşlerdi. Türk İstiklal Savaşı’nın kazanılmasıyla Hadkinsonlar İzmir’i terk ederken, Yunan işgali sırasında birçok Türk ve Müslüman ocağı söndüren Hacı Yorgaki, İzmir Divan-ı Harbi’ne verilmiş, bu defa idam sehpasından kurtulamamıştı.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2023 |
Submission Date | September 15, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 12 |
Yayının Türü: Uluslararası Akademik Hakemli-Altı Ayda Bir Yayınlanır