Eski 6762 sayılı
Türk Ticaret Kanunu (ETTK) anonim şirket adına yönetim kurulu üyelerine karşı
sorumluluk davası açılması için genel kurul tarafından davanın açılmasına
yönelik bir karar alınmasını zorunlu tutmaktaydı. Yargıtay da genel kurul
kararı alınmaması halinde bu durumu dava şartı eksikliği olarak kabul
etmekteydi. Bu sebeple de kararın alınmasına kadar bu durumu bekletici mesele
olarak değerlendirmekte ve davayı ertelemekteydi.
6102 sayılı Türk
Ticaret Kanunu (TTK) ise şirketin yönetim kurulu üyelerine karşı açacağı
sorumluluk davasını genel kurul kararı alınması şartına bağlamamıştır. Ancak
pay sahiplerinin oyda imtiyaz hakkının geçerli olmayacağı genel kurul
kararlarını belirten TTK m. 479/3-c hükmünde ibra ve sorumluluk davası
açılmasında oyda imtiyazın geçerli olmadığı belirtilmiştir. Bu hüküm ise
sorumluluk davası açılmasına ilişkin bir genel kurul kararını ortaya
koymaktadır ki bu hüküm doktrinde ciddi tartışmalara sebebiyet vermiştir. ETTK
uygulamasının aynen devam ettiğini ileri süren görüşler bulunduğu gibi TTK m.
479/3-c hükmünün unutularak kanunda bırakıldığını ileri süren görüşler de
bulunmaktadır. Konu bir yönüyle de usul hukukunu ilgilendirmektedir.
Yargıtay ETTK
uygulamasını aynen devam ettirmek şeklinde doktrinde ortaya atılan ilk görüşü
benimsemiştir. Ancak kanunda açıkça dava şartı olarak düzenlenmemiş bir durumun
bu şekilde yorum yoluyla dava şartı haline getirilmesi şirketin hak arama
özgürlüğünü geçici de olsa ihlal etmektedir. Ayrıca yorum yoluyla oluşan
uygulamanın AİHS m. 6 hükmünde düzenlenen hak arama özgürlüğünün ihlali
sonucunu doğurabileceği de gözden kaçırılmamalıdır.
Abstract
The Former Turkish Commercial Code No. 6762 (FTCC) required a general assembly resolution to file a lawsuit against the members of the board of directors. If the decision of the general assembly was not taken, this was considered as a deficiency in the procedural prerequisities by the Supreme Court. For this reason, the Supreme Court, evaluating that this deficiency can be completed, postponed the case until the decision was taken.
Turkish Commercial Code No. 6102 (TCC) has not explicitly regulated the necessity of taking the decision by the general assembly to file a lawsuit against the members of the board of directors. However, in the TCC Article 479/3-c, it is stated that shareholders’ voting rights are not valid in the decisions of the general assembly regarding the release and liability case. This provision lays down a decision of the General Assembly regarding the opening of a liability case, which has caused serious controversy in the doctrine. In the doctrine, there are opinions suggesting that the implementation of the FTCC continues in the same way. There are also opinions suggesting that the provision of 479/3-c has been forgotten and left in the law.
The Supreme Court adopted the first opinion put forward in the doctrine by continuing its former practice. However, making a case not explicitly regulated by law as a procedural prerequisities in such a way, violates the company’s freedom of claim, even temporarily. Moreover, it should not be overlooked that this practice formed through interpretation could lead to a violation of the right to legal remedies regulated by European Convention of Human Rights (ECHR) article 6.
Joint Stock Company The Decion of General Assembly Procedural Prerequisities Liability Case
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 4 Issue: 2 |