Shamsuddîn al-Siwāsī is the founder of Sivāsiyya branch, which is of the main branches of the Halwatiyya order. Siwāsī, who left deep traces in the scientific, political, cultural and religious fields of the sixteenth century, first wrote a work entitled Irshād al-'Awām after he migrated from his hometown Zile to Sivas, and in this study he discussed the guides of the spiritual journey that he observed in his period and thought to be abused from time to time, under the titles such as the correction of the soul, the necessity of the perfect master, the characteristics of the masters and their functions in self-correction. As it can be understood from the title of the work, Siwāsî aimed to warn those who were deceived by the shape and fell for fancy words and took those who occupied the office of sheikhdom even though they were not worthy (competent) as their guide, since they did not know the subtleties of the spiritual course. In line with this aim, Siwāsī revealed the deviations of the false sheikhs in creed, practice and moral issues with verses, hadiths, stories he narrated and various metaphors he used. He stated that the position of sheikhdom/Murshid al-Kāmil was extremely important at the point of exploiting the mystical system and contributed to the criticisms and warnings made against the abuse of this position from the first periods. In this sense, he became one of the sixteenth-century representatives of a tradition such as Hasan al-Basrī, Imam Al-Ghazālī, Ahmad Yasawī, Mawlānā, Najmaddīn-i Dāye and Kashani that warned about false sheikhs. The determinations, warnings and solution suggestions made by Siwāsī as a sheikh on this subject, which has become a subject of discussion on various occasions today, are important. This article mentions the views of Siwāsī on false sheikhs, and also points out his similar and different aspects with the people who expressed their opinions on this subject before him. The current study emphasizes the position of this tradition, which can be considered as an internal criticism tradition in Sufism, with the evaluations of Siwāsī on false sheikhs, among the names before and after him.
Tasawwuf False Sheikhs True Guides Psychology of Deception Shamsuddīn al- Siwāsī Irshād al-
Şems-i Sivâsî, Halvetiyye tarikatının ana şubelerinden biri olan Sivâsiyye kolunun müessisidir. On altıncı yüzyılın ilmî, siyâsî, kültürel ve dinî sahalarında derin izler bırakan Sivâsî, memleketi Zile’den Sivas’a hicret ettikten sonra ilk olarak İrşâdü’l-avâm adlı bir eser kaleme almış ve bu çalışmada nefsin ıslahı, mürşid-i kâmilin gerekliliği, mürşidlerin özellikleri ve nefsi ıslah konusundaki fonksiyonları gibi başlıklarla döneminde gözlemlediği ve zaman zaman istismar edildiğini düşündüğü mânevî yolculuğun kılavuzlarını konu edinmiştir. Eserin isminden de anlaşılacağı üzere Sivâsî, mânevî seyrin inceliklerini bilmedikleri için şekle aldanıp süslü sözlere kanan ve layık olmadıkları halde şeyhlik makamını işgal edenleri kendilerine rehber edinenleri uyarmayı hedef olarak belirlemiştir. Sivâsî bu hedefine uygun olarak eserde sahte şeyhlerin itikâdî, amelî ve ahlâkî konulardaki sapmalarını âyetler, hadisler, naklettiği kıssalar ve kullandığı çeşitli metaforlarla gözler önüne sermiştir. O, tasavvufî sistemin istismar edilmesi noktasında şeyhlik/mürşid-i kâmillik konumunun son derece önemli olduğunu belirtmiş ve ilk dönemlerden itibaren bu konumun istismarına yönelik yapılan eleştiri ve uyarılara katkı sağlamıştır. Bu anlamda Hasan-ı Basrî, İmâm-ı Gazzâlî, Ahmed-i Yesevî, Mevlânâ, Necmeddîn-i Dâye ve Kâşânî’nin de ifade ettiği gibi, müteşeyyihlere dair uyarılarda bulunan bir geleneğin on altıncı asırdaki temsilcilerinden biri olmuştur. Günümüzde de çeşitli vesilelerle tartışma konusu haline gelen bu hususta Sivâsî’nin bir şeyh olarak yaptığı tespitler, uyarılar ve çözüm önerileri önem arz etmektedir. Bu makalede Sivâsî’nin müteşeyyih kimseler hakkındaki düşünceleri zikredilmekle birlikte kendinden önce bu konuda görüş bildiren isimlerle benzer ve farklı yönlerine de işaret edilmiştir. Çalışmada Sivâsî’nin sahte şeyhlere dair değerlendirmeleriyle tasavvufta bir iç tenkit geleneği olarak kabul edilebilecek bu usulün kendinden önceki ve sonraki isimler arasındaki konumuna da vurgu yapılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Submission Date | July 12, 2021 |
Acceptance Date | December 3, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 7 Issue: 2 |