Bu makalede Memlükler döneminde Kudüs’ün idarî statüsünün vilâyet-ten niyâbete yükseltilmesi ve beraberinde şehirdeki adlî teşkilatta ve âlimlerin tayin süreçlerinde meydana gelen dönüşümler ele alınmıştır. Önceleri Dımaşk niyâbetine bağlı küçük bir vilâyet olan Kudüs 8. (14.) yüzyılın sonlarında doğrudan Memlükler’in siyasî merkezi Kahire’ye bağlı müstakil bir niyâbet haline getirilmiştir. Mevcut akademik çalışmaların çoğunda bu değişiklik Haçlı tehdidine karşı alınmış bir tedbir olarak yorumlanmıştır. Bu makalede ise Kudüs’te niyâbetin kuruluşu bürokratik merkezîleşme ve şehrin dinî önemiyle irtibatlandırılmıştır. Memlükler, selefleri Eyyûbîler döneminde birden fazla melikin hüküm sürdüğü parçalı siyasî yapıyı dönüştürerek Şam bölgesi şehirlerine sultanın vekili sıfatıyla nâibler atamışlardır. Kudüs’ün niyâbet haline getirilmesi de Mısır-Şam bölgesinin idaresini merkezîleştirmeye dönük bu çabanın bir uzantısıdır. Diğer taraftan bu dönüşümle birlikte Memlük sultanı Kudüs üzerindeki himâyesini güçlü bir şekilde ifade etme ve şehirdeki idarî, adlî ve ilmî işleyişi daha yakından denetleme imkânı bulmuştur. Ayrıca niyâbetin kuruluşunu takip eden otuz yıllık dönemde Kudüs’te mevcut Şâfiî kâdılkudâtlığına ek olarak sırasıyla Hanefî, Mâlikî ve Hanbelî kâdılkudâtlıkları ihdas edilmiş, böylece Kahire ve Dımaşk gibi önemli merkezlerde uygulanmakta olan aynı anda dört kâdılkudâtın bulunduğu adlî düzene geçilmiştir. Yine niyâbetin kuruluşunun ardından Kudüs gerek idarî gerekse ilmî ilişkiler bakımından giderek Kahire’ye yakınlaşmış, şehirdeki önemli ilmî mansıplara tayinler doğrudan Kahire’den, saltanat makamından yapılmaya başlanmıştır.
Bu makale Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde devam etmekte olan “Uleymî’nin Kudüs Tarihi: Memlükler Döneminde Kudüs’te Âlimler ve Eğitim Kurumları” başlıklı doktora tez çalışmamdaki ilk tespitlerimden hareketle kaleme alınmıştır. Katkıları için danışman hocam Harun Yılmaz’a ve Christopher Markiewicz’e teşekkür ederim.
This article deals with the elevation of the administrative status of Jerusalem from vilāya to niyāba and the impact of this transformation on the judicial organization and the appointments in the city. During the early Mamluk period, Jerusalem remained as wilāya, a less significant administrative unit, subordinate to the nā’ib of Damascus. However, in the later eighth/fourteenth century, the city was turned into a separate niyāba, an administrative unit governed by the viceroy (nā’ib al-saltana) of the sultan, and attached directly to Cairo, the political centre of the Mamluks. While the existing scholarship tends to see this change as a manoeuvre against the Crusader threat, this article argues that the foundation of niyāba in Jerusalem was associated with the bureaucratic centralisation of the Mamluk Sultanate and the religious importance of the city. Unlike the Ayyubid politics of fragmented sovereignty between the dynasty members, the Mamluks appointed viceroys on behalf of the sultan to the significant cities of Syria. Therefore, the foundation of niyāba in Jerusalem can be seen as a continuation of this attempt toward the centralisation of the Syro-Egyptian lands. On the other hand, with this change, the Mamluk sultan had the opportunity to express his patronage over Jerusalem in a more powerful way and to control the administrative, judicial, and scholarly realms in the city directly. What is more important in terms of the judicial practices is that Jerusalem was introduced to four chief judgeships (Shāfi‘ī, Hanafī, Mālikī, and Hanbalī) within the thirty-year period after the founda-tion of niyāba. All these changes meant that the city became bureaucratically more integrated with Cairo so that the Cairene elite were increasingly in-volved in local appointments of scholars. Moreover, it became increasingly crucial for Jerusalemite scholars to have connections with Cairene bureaucrats in order to secure scholarly positions in Jerusalem.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Submission Date | September 23, 2022 |
Acceptance Date | November 6, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 8 Issue: 2 |