The common opinions about the sustainable usage of the world’s natural resource appeared in more than 40 years most of which happened as a result of bad experiences. Taking into account the water, forest and bio-diversity reserves in Turkey, and leaving aside the economic profits; it is possible for us to consider eco-tourism an opportunity for the preservation of natural areas for today. As Kuyucuk Lake which is discussed in this study is in the case of a furrow, reached an international preservation status after its announcement as Ramsar Convention and after that bird watching tourism started to make progress in the area. Apart from the significant achievements with regards to the preservation of both the birds and the shelters, committed detections show that the lake has been exposed to efficient siltation and biological contamination besides, with the nutrition resources it maintained its existence through a delicate balance. This situation requires the development of appropriate protection measures and their implementation. On the other hand, regarding current abundance of birds and the evaluation of Kuyucuk Lake with the purpose of ecotourism, investments, which can meet especially the basic needs of tourism supply, and works, aimed at enhancing the contribution of touristic mobility to the local economy, are necessary. Preservation of a natural or cultural value, using it without consuming, and making economic contributions visible mean a process which requires both planned work and patience. It seems possible that current problems in Kuyucuk Bird Sanctuary, which is one of the significant tourism centres in Turkey, could be solved through the development process.
Keywords: Ecotourism, birdwatching, birdwatching tourism, Lake Kuyucuk, Kuyucuk Bird Sanctuary
Dünyada doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımıyla ilgili ortak kanaatler, 40 yılı aşkın sürede ve çoğu yaşanan kötü tecrübelerin ardından oluşmuştur. Türkiye’de su, orman ve biyoçeşitlik rezervlerinin tükenme eğilimini dikkate alarak, ekonomik getirileri bir kenara; ekoturizmi bu gün için doğal alanların korunmasında bir fırsat olarak görmemiz mümkündür. Bu çalışmaya konu olan Kuyucuk Gölü de sıradan bir avlak durumundayken, 2009 yılında Ramsar alanı ilan edilmesinin ardından, uluslararası düzeyde korunma statüsüne kavuşmuş ve alanda kuş gözlemciliği turizmi gelişmeye başlamıştır. Kuyucuk Gölü’nde gerek kuşların ve gerekse de barınma alanlarının korunması açısından önemli başarılar elde edilse de, yapılan tespitler gölün etkin bir şekilde siltasyona ve biyolojik kirlenmeye maruz kaldığını, beslenme kaynakları ile hassas bir dengede varlığını sürdürdüğünü ortaya koymaktadır. Bu durum alana uygun koruma tedbirlerinin geliştirilmesini ve uygulamaya konulmasını zorunlu kılmaktadır. Diğer taraftan mevcut kuş zenginliğinin ve Kuyucuk Gölü’nün ekoturizm amaçlı değerlendirilmesi konusunda, özellikle turizm arzının temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek yatırımlara ve turistik hareketliliğin yerel ekonomiye katkısını artırmaya yönelik çalışmalara da ihtiyaç bulunmaktadır. Doğal veya kültürel bir değeri korumak ve tüketmeden kullanmanın yanı sıra ekonomik katkılarının görünür hale gelebilmesi, planlı çalışmaların yanı sıra sabır gerektiren bir süreçtir. Türkiye’nin önemli kuş turizm merkezlerinden biri olan Kuyucuk Kuş Cenneti’nde de mevcut sorunların gelişim süreci içerisinde çözümlenebilmesi mümkün gözükmektedir.
Anahtar Kelimeler: Ekoturizm, kuş gözlemciliği, kuş gözlemciliği turizmi, Kuyucuk Gölü, Kuyucuk Kuş Cenneti
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | October 14, 2014 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 61 |
Publisher: Turkish Geographical Society