Kendiyle ilgilenme, kendilik kaygısı bağlamında ele alınan asketizm kavramı, Helen-Roma ve erken Hıristiyanlık dönemlerinde iki farklı anlamı ve uygulama şeklini karşılamıştır. Genel manada egzersiz yapmak ve çilecilik anlamlarına gelen asketizm, Helen kültüründe insanların bir yaşama biçimi olarak, hayatlarını nasıl daha iyi ve daha güzel yaşayacaklarına dair kaygıyla uyguladığı pratikleri içeriyordu. Bu pratikler birtakım yoksunluklar ve ölçüye dayalı perhizlerdi. Amaç kişiyi, fiziksel yoksunluklara alıştırarak başına gelebilecek fiziki ve manevi kötü olaylara karşı daima hazır bulundurmaktı. Kişi böylece karşılaştığı hiçbir kötü olaydan duygusal olarak etkilenmeyecek ve akla dayalı hareket edecektir. Öte yandan Hıristiyanlıkla birlikte asketik pratikler, -manastırlarda veya toplumdan uzak ıssız herhangi bir yerde- münzevi bir yaşamı ifade etmeye başlamıştır. Daha önce ılımlı şekilde yapılan perhizler katılaştırılarak tamamen reddedilmeye ve askıya alınmaya başlanmıştır. Böylelikle kişi kendini sınayacak ve ruhun bedenden kurtulması sağlanacaktır. Kişi ancak bu asketik yolla arındırılırsa kurtuluşa erebilecektir. Hıristiyanlıkta amaç, kendini tanımak yoluyla hakikate erişmektir. Bunun yolu da asketik pratiklerdir. Bu çalışmayla birlikte, asketizmin kendilikle ilişkisi bağlamında kişinin hakikatle ve kendi kendisiyle kurduğu ilişki üzerindeki rolünü incelemiş olacağız. Bu ilişkilerin en spesifik örnekleri Helenistik dönem ve Hıristiyan çileciliğinde görüldüğü için bu dönemleri ele almayı ve aralarındaki fark ve sürekliliklere işaret etmenin daha uygun olacağını düşündük. Böylelikle, kişinin hakikat söyleminin pastoral iktidar tarafından nasıl bir değişime uğradığını ve kendiyle ilgilenmek bağlamında yapılan asketik pratiklerin tarihsel izini sürerek geçirdiği dönüşümleri açığa çıkarmayı planlıyoruz. Sonuç olarak bu çalışma ile, asketik pratiklerin Hıristiyanlıkla birlikte ortaya çıkmadığını, tarihinin eski Yunan’a kadar uzandığını görmüş olacağız.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 14, 2022 |
Submission Date | April 6, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 17 |