Katılım bankalarında kullanılan finansmanların geri ödenmemesi durumunda, bankaların önemli zararlar edeceği aşikâr bir durumdur. Konvensiyonel bankalarda bu durumda geri ödenmeyen her gün için faiz (gecikme faizi) takdir edilirken; katılım bankalarında faiz uygulaması caiz olmaması sebebiyle uygulanmamaktadır. Ya da uygulansa bile alınan bu fazlalık banka tarafından kullanılmamakta ve farklı alanlara bağış şeklinde verilmektedir. Fakat bu durumda meydana gelen bu zarar nasıl telafi ettirilecektir? Makalede gerek menfaatin tazmini gerekse cezâî şart konusu teferruatına girilmeden sadece katılım bankalarında borcun geri ödenmemesi durumunda alacaklının zararının giderimi bağlamında cezâî şartın mı yoksa muhtemel kârın tazmininin mi uygulanacağı İslam hukukunun ilkeleri ışığında ele alınacaktır. İslam hukukunda menfaatin tazmini ile ilgili klasik dönemlerden itibaren tazmin görüşünü kabul edenler bulunmaktadır. Fakat bu durum ribevî mallar dışında kendisinden menfaat hâsıl olabilecek mallarda gasp ve itlaf durumu meydana geldiğinde gündeme gelmiştir. Dolayısıyla para ribevî mallar olması sebebiyle para borçlarının ödenmemesi durumunda menfaatin tazmini konusu incelenmesi gereken bir konudur. Cezâî şart ise her ne kadar diğer hukuk sistemlerinde kadim dönemlere dayandırılsa da günümüz de çok fazla kabul gören ve uygulama alanı bulan bir yöntemdir. İslam hukukunda ise klasik dönem eserlerinde yer almayıp modern hukukun etkisiyle günümüzde gündeme gelen ve incelenen bir konudur. Gerek muhtemel kârın tazmini gerekse cezâî şartın uygulanması ile ilgili İslam hukuku çalışmalarında birbirine muhalif görüşler bulunmaktadır. Çalışmada bu görüşler ele alınarak İslam hukuku ilkleri bağlamında değerlendirilecektir.
The failure to repay the financing used in participation banks would undoubtedly result in significant losses fort he banks. In conventional banks, in such cases, interest (late payment interest) is charged for each day the payment is not made. However, in participation baks, interest is not applied due to its non-permissibility. If it is applied, any excess amount collected is not utilized by the bank and is intead given as donations to different areas. But how can this resulting loss be compenssated? This article will discuss whether penal clause or compensation for potential profit will be applied in the context of compensating the creditor’s loss in the case of non-repayment of debt in participation banks, without going into the details of the compensation of benefits and penal clause. The principles of Islamic law will be considered. In Islamic law, there have been proponents of the compensation viewpoint regarding the compensation of benefits since classical times. However, this issue has arisen when deprivation and destruction ocur in goods from which benefits could be derived, other than ribawi (interest-bearing) goods. Therefore, since Money falls into the category of ribawi goods, the compensation of benefits in the event of non- repayment of monetary debts is a subject that needs to be examined. Although penal clause are rooted in ancient periods in other legal systems and widely accepted and implemented today, they are a topic that emerged and studied in Islamic law influenced by modern law. In Islamic legal studied, there are conflicting opinions regarding the application of compensation for potential profit and penal clause. This study will evaluate these views within the context of the principles of Islamic law.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | June 29, 2023 |
Publication Date | June 30, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 4 Issue: 1 |
TEVILAT is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).