The Convention on the Prevention and Punishment of the Crime of Genocide, adopted in 1948, establishes the prohibition of genocide by providing its definition. The responsibility of states under this Convention involves enacting domestic legislation consistent with its provisions to recognize genocide as an international crime and to cooperate in the prosecution of perpetrators. Accordingly, the Genocide Convention facilitates judicial cooperation among state parties, facilitating the prosecution and extradition of criminals, including heads of state. Genocide requires a comprehensive plan or at least strong intentionality, a chain of command, power to enforce obedience, authority, persuasive propaganda and discourse, and effective means of violence. Therefore, it is argued that genocide cannot occur without state involvement. This notion raises questions about the role of the state in genocide. However, the state is an institutionalized abstract entity. It is not possible to discuss the will, intent to commit a crime, fault, and criminal liability of legal entities. Notably, there exists no criminal liability for states or legal entities.
The aim of the study is to discuss the contradiction created by a decision of the International Court of Justice regarding state responsibility by analyzing relevant legal texts. Legal analysis and comparative methodologies have been utilized.
1948 tarihli Soykırımı Önleme ve Cezalandırma Sözleşmesi, soykırım suçunun tanımını yaparak yasaklamıştır. Devletin Soykırım Sözleşmesindeki sorumluluğu, iç hukukunda Sözleşmeye uygun düzenleme yaparak soykırımı uluslararası suç olarak tanıması ve faillerin yargılanması konusunda gerekli iş birliğini yapmasıdır. Bu anlamda Soykırım Sözleşmesi taraf devletler arasında devlet başkanları dahil suçluların yargılanması ve iadesi konusunda adli iş birliğini tesis etmektedir. Soykırımın alelade cinayetler serisi olmaması, organize ve sistematik yok etme faaliyetlerini ve güçlü bir niyetlilik gerektirmesi, emir-komuta zinciri, itaat-otorite-yaptırım, ikna edici propaganda ve söylem teknikleri, etkili şiddet araçlarına gereksinim duyması nedenleriyle suçun Devlet katılımı olmadan gerçekleşmeyeceği fikrini doğurmaktadır. Bu nedenle Devletin sorumluluğu konusu soykırım suçları için farklı yorumlara neden olabilmektedir. Ancak gerek Sözleşmenin hazırlanış sürecinde gerek Uluslararası Hukuk Komisyonu’nun Devletin Sorumluluğunu belirleme çalışmalarında ve ilgili Raporlarında gerekse de literatürdeki yaygın görüşte Devletlerin Sözleşmede anılan yükümlülüklerini aşan bir yaklaşım söz konusu değildir. Tüzel kişiliklerin cezai sorumluluğu olmadığı hususu açıktır. Çalışmanın amacı Uluslararası Adalet Divanının Devlet sorumluluğuna ilişkin bir kararının yarattığı çelişkiyi ilgili hukuk metinlerini analiz ederek tartışmaktır. Hukuki analiz ve mukayese yöntemleri kullanılmıştır.
Bu çalışmada yeni analiz ve tespitler yapılırken Prof. Dr. Anıl Çeçen danışmanlığında yürütülen ve Prof. Dr. Muharrem Özen danışmanlığında tamamlanan doktora tezinde değinilen bazı analiz ve bulgulardan da faydalanılmıştır. Bkz. Gözde Kılıç Yaşın, “Genel Kamu Hukuku Açısından Soykırım: Bosna Hersek- Sırbistan Soykırım Davası Çerçevesinde İnceleme, (Danışman Prof. Dr. Muharrem ÖZEN), Ankara Üniversitesi, Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı, Ankara 2023
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Public Law (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | June 15, 2024 |
Publication Date | June 15, 2024 |
Submission Date | February 27, 2024 |
Acceptance Date | May 6, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |