Purpose: The aim of this study was to assess the relationship between physical activity (PA) level and depression, anxiety, quality of life, self-esteem and HbA1c in adolescents with type 1 diabetes mellitus (T1DM).
Methods: A cross-sectional study design, including 41 adolescents with T1DM and 38 healthy controls aged 13-17 years, were included in this study. The PA level was assessed using the Physical Activity Questionnaire for Older Children. Anxiety was screened using the Screen for Anxiety Related Emotional Disorders questionnaire. Depressive symptoms were evaluated using the Children’s Depression Inventory. The Pediatric Quality of Life Inventory 4.0 was used for evaluating the quality of life. Self-esteem was assessed using the Rosenberg Self-Esteem Scale.
Results: Emotional functioning of parent proxy-report was significantly lower in the T1DM group (p=0.01) compared with the control group. The PA level was positively low correlated with the Pediatric Quality of Life Inventory 4.0-child self-report (r=0.48, p=0.03 for total scale score; r=0.49, p=0.001 for the physical health summary score). There was a low negative correlation between the PA level and HbA1c (r=-0.40, p=0.01).
Conclusion: The present study suggested similar PA levels, depression and anxiety scores, selfesteem, and quality of life (except lower emotional score in parents’ proxy reports) between adolescents with T1DM and healthy controls. The PA was associated with quality of life-adolescent self-report and HbA1c in patients. Despite similar PA levels, these patients should be encouraged to adherence to PA in the early period to improve the quality of life and metabolic control.
Amaç: Bu çalışmanın amacı, Tip 1 diabeti (T1DM) olan ergenlerde fiziksel aktivite (FA) seviyesi ile depresyon, anksiyete, yaşam kalitesi, benlik saygısı ve HbA1c arasındaki ilişkiyi değerlendirmekti.
Yöntem: Yaşları 13-17 yıl olan 41 T1DM ve 38 sağlıklı ergeni kapsayan kesitsel bir çalışma tasarımı kullanıldı. FA seviyesi, Ergenler İçin Fiziksel Aktivite Anketi ile değerlendirildi. Anksiyete, Anksiyete İle İlişkili Duygusal Bozuklukları Tarama Anketi ile tarandı. Depresif belirtiler, Çocuk Depresyon Ölçeği kullanılarak değerlendirildi. Yaşam kalitesini değerlendirmek için, Çocuk Yaşam Kalitesi 4.0 Envanteri kullanıldı. Benlik saygısı, Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği kullanılarak değerlendirildi.
Sonuçlar: Kontrol gruba göre, T1DM grubunda ebeveynin bildirdiği emosyonel işlevsellik daha düşüktü (p=0,01). FA ile Çocuk Yaşam Kalitesi 4.0 Envanteri-çocuk öz bildirimi arasında, düşük derecede pozitif korelasyon bulundu (Total envanter skoru için r=0,48, p=0,03; fiziksel sağlık özet skoru için r=0,49, p=0,001). FA ile HbA1c arasında düşük derecede negatif korelasyon saptandı (r=-0,40, p=0,01).
Tartışma: Bu çalışma T1DM olan ergenler ve sağlıklı kontroller arasında benzer FA seviyesi, depresyon ve anksiyete skorları, benlik saygısı ve yaşam kalitesine (ebeveynin çocuk için bildirdiği daha düşük emosyonel skor dışında) işaret etti. FA, hastalarda yaşam kalitesi-ergen özbildirimi ve HbA1c ile ilişkili idi. Benzer FA seviyelerine rağmen, bu hastalar yaşam kalitesi ve metabolik kontrolü artırmak için erken dönemde FA katılım konusunda cesaretlendirilmelidir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 23, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 28 Issue: 2 |