Amaç: Endovasküler girişimler; hem aort hem de periferik arterlerde ateroskleroz, diseksiyon gibi vasküler patolojilerin tedavisinde uygulanmaktadır. Prosedür, özellikle çoklu sistemik hastalığı olan, yüksek riskli hastalarda invaziv operasyonlarla karşılaştırıldığında, düşük risk, daha az kanama ve kan ürünü transfüzyonu ihtiyacı sağlaması açısından, daha kısa iyileşme süresi ile ilişkilidir. Çalışmamızın amacı, endovasküler prosedürlerde, anestezi yöntemi farklılıklarının intraoperatif dönemde hemodinamik etkileri, kardiyovasküler ilaç ihtiyacı, postoperatif komplikasyonlar, yoğun bakım ve hastane kalış süresi üzerine etkilerini karşılaştırmaktır.
Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma için, Helsinki Deklarasyonuna göre yerel Etik Kurul onayı alındı (karar no:E-2193-06/09/2018). Üçüncü basamak hastanede kardiyovasküler cerrahi kliniğinde 1 Haziran 2013 ile 30 Haziran 2018 tarihleri arasında, aort ve periferik arter hastalığı için endovasküler prosedür uygulanan hastalar retrospektif olarak incelendi. Endovasküler prosedürlerin hangi anatomik bölgeye (abdominal veya torakal aorta, aorta-iliac bölge, femoro-popliteal bölge ya da infrapopliteal bölge) uygulandığı araştırıldı. Olguların demografik verileri (cinsiyet, yaş), eşlik eden hastalıkları, Amerikan Anestezistler Birliği risk sınıflaması skorları, anestezi yöntemi kaydedildi. İntraoperatif ortalama arteryel basınç, kalp atım hızı verileri kayıtlardan bulundu ve hesaplandı. İntraoperatif dönemde kardiyovasküler ilaçların kullanımı araştırıldı. Postoperatif dönemde gelişen pulmoner, kardiyovasküler, nörolojik ve renal komplikasyonlar kaydedildi. Hastanede kalış süresi ve yoğun bakımda kalış süresi tespit edildi. Prosedürü takiben 30 gün içerisinde mortalite araştırıldı.
Bulgular: Çalışmaya toplam 260 hasta dahil edildi. Uygulanan endovasküler prosedürler, girişim yapılan anatomik bölgeye göre dört gruba ayrıldı: Grup-1(n=10) endovasküler aort onarımı olguları, Grup-2(n=84) aorta-iliac bölge, Grup-3(n=111) femoropopliteal bölge ve Grup-4(n=55) endovasküler girişim bölgesi infrapopliteal bölge olan olgular yer aldı. Hastalarda en sık görülen komorbidite hipertansiyon ve diabetes mellitus ve sigara kullanımı idi. İlk önce bu gruplar arası veriler değerlendirildi. Grup-1 hastalarının tamamına genel anestezi yöntemi uygulanmışken; diğer tüm gruplara en çok uygulanan anestezi yöntemi monitörize anestezik bakım idi. Ayrıca sadece genel anestezi uygulanan Grup-1 dışındaki tüm gruplar, kendi içinde anestezi yöntemlerine göre karşılaştırıldı. Grup-2’de operasyon süresince ortalama arter basıncı ve kalp hızı; genel anestezi ile operasyona alınan hastalarda diğer gruplara göre istatistiksel olarak anlamlı olarak daha düşüktü.(p‹0,001) Grup-3 hastalarında operasyon süresince ortalama arter basıncı ve ortalama kalp hızı genel anestezi uygulanan hastalarda; monitörize anestezik bakım ile anestezi uygulanan hastalardan istatistiksel olarak anlamlı derecede düşüktü.(p ‹0,001) Grup-4 hastalarda operasyon süresince ortalama arter basıncı; genel anestezi uygulanan hastalarda ve spinal anestezi uygulanan hastalarda; monitörize anestezik bakım ile anestezi uygulanan hastalardan anlamlı derecede düşüktü.(p ‹0,001) Grup-2 ve Grup-3’ de inotrop ajan kullanımı sadece genel anestezi uygulanan hastalarda gözlendi.(%16,7 ve %25) Grup-2’ ve 3’de genel anestezi alan hastaların yoğun bakım ve hastane kalış süresi diğer gruplardan anlamlı düzeyde uzundu.(p ‹0,001). Grup-4’de hastane kalış süresi, genel anestezi uygulanan hastalarda, diğer anestezi uygulananlara göre daha uzundu. Grup-2 ve 3 de nörolojik komplikasyon genel anestezi uygulanan birer hastada rastlandı. Renal komplikasyonlar; hastane yatış süreleri uzayan hastalarda gözlenen en sık komplikasyondu. Diğer uzamış hastane yatış süreleri ise pulmoner ve kardiyak nedenler ile ilgili idi. Pulmoner komplikasyon meydana gelen dört hastada anestezi şekli genel anestezi idi. Grup-3 ve 4’de genel anestezi alan hastalarda kardiyak komplikasyon daha fazla idi. İlk 30 günde mortalite sadece iki hastada gözlendi ve her iki hasta da Grup-1 içerisinde yer alıyordu ve genel anestezi uygulandı. Mortalite gelişen bu iki hastada respiratuar ve kardiyak komplikasyon meydana geldi.
Sonuç: Endovasküler girişimler için uygulanan anestezi yöntemlerini incelendiğimiz çalışmamızda; periferik arteriyel girişim yapılan, çoklu komorbiditeye sahip hastalarda, monitörize anestezik bakım yönteminin, intraoperatif stabil hemodinaminin sağlanmasında, postoperatif komplikasyonların azaltılmasında ve daha kısa yoğun bakım/ hastane yatış süreleri sağlanmasında etkili olduğunu tespit ettik.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Orıgınal Artıcle |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 11 Issue: 4 |
e-ISSN: 2149-8296
The content of this site is intended for health care professionals. All the published articles are distributed under the terms of
Creative Commons Attribution Licence,
which permits unrestricted use, distribution, and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited.