Today, advanced maternal age and paternal age have become major public health problems. Several variables, such as delayed marriage, increased life expectancy, and increased success with assisted reproductive technologies, have contributed to a significant increase in both maternal and paternal age in developed countries over the last decade. In addition, maternal and paternal age have been shown to influence reproductive and fertility outcomes such as the success rate of in vitro fertilisation (IVF), intracytoplasmic sperm injection (ICSI), and the rate of preterm birth. Ageing is a period characterised by a progression in physiological changes and a decline in the function of organisms during adulthood. Ageing of the reproductive system jeopardises fertility. Ageing of the female reproductive system is a natural process in which a woman's fertility declines as she progresses through the stages of puberty, fertility, and the transition to menopause. Research shows that women over the age of 35 are at increased risk of infertility, pregnancy problems, spontaneous abortion, congenital malformations, and postpartum problems. The male reproductive system ages more slowly than the female reproductive system, and the age-related decline in male fertility is an important hallmark of male reproductive ageing. Many factors, including testicular function, reproductive hormones, sperm parameters, sperm DNA integrity, telomere length, chromosome structure, and epigenetic factors, are negatively affected by male reproductive ageing. Therefore, it is crucial to inform infertile couples about the alarming correlations between age and the increased ageing of reproductive organs so that they can be effectively guided through their reproductive years. This review will focus on the physiologic, histologic, cellular, and molecular changes of ageing in the reproductive system of the ovary and testis in men and women.
Günümüzde, ileri anne yaşı ve baba yaşı önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Evliliğin ertelenmesi, yaşam beklentisinin artması ve yardımcı üreme teknolojileriyle artan başarı gibi çeşitli değişkenler gelişmiş ülkelerde son on yılda önemli ölçüde hem annelik hem de babalık yaşının artmasına katkıda bulunmaktadır. Ayrıca anne ve baba yaşının, in vitro fertilizasyon (IVF), intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI) başarı oranı ve erken doğum oranı gibi üreme ve doğurganlık sonuçlarını etkilediği gösterilmiştir. Yaşlanma, fizyolojik değişikliklerde ilerleme ve yetişkinlik döneminde organizmaların işlevlerinde azalma ile karakterize bir dönemdir. Üreme sisteminin yaşlanması fertiliteyi tehlikeye atmaktadır. Kadın üreme sisteminin yaşlanması bir kadının ergenlik, doğurganlık, menopoza geçiş ve menopoz aşamalarında ilerledikçe doğurganlığının azaldığı doğal bir süreçtir. Araştırmalar 35 yaşın üzerindeki kadınlarda infertilite, gebelik sorunları, kendiliğinden düşük, doğumsal malformasyonlar ve doğum sonrası sorunların görülme riskinde artış olduğunu ortaya koymaktadır. Erkek üreme sistemi kadın üreme sistemine göre daha yavaş yaşlanmaktadır ve erkek fertilitesinde yaşa bağlı azalma da erkek üreme yaşlanmasının önemli ayırt edici bir özelliğidir. Testis fonksiyonu, üreme hormonları, sperm parametreleri, sperm DNA bütünlüğü, telomer uzunluğu, kromozom yapısı ve epigenetik faktörler dahil olmak üzere birçok faktör erkek üreme sisteminin yaşlanmasından olumsuz olarak etkilenmektedir. Bu nedenle, infertil çiftleri yaş ile üreme organlarının yaşlanmasındaki artış arasındaki endişe verici korelasyonlar hakkında bilgilendirmek, üreme yıllarında etkili bir şekilde yönlendirilebilmeleri için çok önemlidir. Bu derlemede kadın ve erkekte üreme sisteminde yaşlanmanın ovaryum ve testis üzerindeki fizyolojik, histolojik, hücresel ve moleküler değişikliklerine odaklanacaktır.
Bu derleme etik kurul onayı gerektirmemektedir.
YOK
YOK
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Public Health (Other) |
Journal Section | Reviews |
Authors | |
Publication Date | July 15, 2024 |
Submission Date | June 19, 2024 |
Acceptance Date | July 10, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 1 Issue: 2 |