Objectives
Code Blue is a worldwide code system that aims to increase the success of cardiopulmonary resuscitation (CPR) through rapid, effective intervention in in-hospital cardiac arrests (IHCA).
This study aimed to investigate the code blue practices, reasons for calls, the quality of intervention, and mortality rates in Dokuz Eylul University Hospital.
Methods
Code blue calls between 2015 and 2019 were retrospectively analyzed. Demographic data, diagnosis, comorbidities, length of hospitalization, and resuscitation management were examined. (Ethics Committee Decision No: 2015/24-04).
Results
The study was analyzed by including the data of 337 cases after excluding 35 incorrect calls. Of the calls, 57 (16.9%) were for outpatients and 280 (83.1%) were for inpatients. The mean age of the patients was 63.76±19.77 years; 158 were female (46.9%), and 179 were male (53.1%). The mean time the code blue team took to reach the scene was 3.02±0.85 minutes for outpatients and 3.28±1.70 minutes for inpatients. No significant difference was found in the time distribution of code blue calls, such as day/night and weekdays/weekends. Resuscitation management of 240 (71.2%) patients who underwent CPR among a total of 337 code blue calls; the number of 211 (87.9%) patients whose first cardiac arrest rhythm was non-shock rhythm was significantly higher than the number of 29 (12.1%) patients whose first cardiac arrest rhythm was shock rhythm (p=0.009). The ROSC rate was 17.6% in rhythms with shock and 82.4% without shock. This difference was statistically significant (p=0.009). CPR duration was significantly shorter in rhythms with shock compared to rhythms without shock (29.75±38.52 vs. 32.66±18.95 min). There was no significant correlation between the first rhythm and gender, age, comorbidities, or length of hospitalization. 14.2% of patients who underwent CPR were discharged. Of those intubated for respiratory arrest, 27.3% were discharged.
Conclusion:
The key to an effective code blue implementation is the quality and timeliness of interventions. Knowing the expected roles and responsibilities during code blue is essential for patients undergoing CPR. Therefore, early recognition and prevention of situations that may cause cardiac arrests and regular training for healthcare professionals are also necessary to improve survival.
Amaç
Mavi kod tüm dünyada hastane içi kardiyopulmoner arrestlere hızlı, etkili müdahaleyle Kardiyopulmoner Resüsitasyonun (KPR) başarısını artırmayı amaçlayan bir kod sistemidir.
Bu çalışmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde yapılan mavi kod uygulamaları, çağrı nedenleri, müdahalenin niteliği ve mortalite oranlarının araştırılması amaçlanmıştır.
Yöntem
2015-2019 yılları arasındaki mavi kod çağrıları retrospektif olarak incelendi. Demografik veriler, tanı, ek hastalıklar, hastane yatış süreleri ve KPR uygulanan hastalar arasında resüsitasyon uygulamaları ile ilgili özellikler incelendi. (Etik kurul Karar No:2015/24-04).
Bulgular
Çalışmanın analizi 35 yanlış çağrı dışlandıktan sonra
337 olgunun verileri dahil edilerek yapıldı. Çağrıların 57’sinin (%16,9) ayaktan hastalar için yapıldığı, 280 ‘inin (%83,1) yatan hastalar için yapıldığı tespit edildi. Hastaların yaş ortalaması 63,76±19,77 yıl ve 158’i kadın (%46,9), 179‘u erkek (%53,1) olarak saptandı. Mavi kod ekibinin olay yerine ulaşma sürelerine bakıldığında yatışı olmayan hastalar için 3,02±0,85 dakika ve yatışı olan hastalar için 3,28±1,70 dakika idi. Mavi kod çağrısının gündüz/gece ve hafta içi/hafta sonu gibi zaman dağılımında anlamlı bir fark bulunmadı. Toplam 337 mavi kod çağrısı arasında KPR yapılan 240 (%71,2) olgunun resüsitasyon karakteristikleri; ilk kardiyak arrest ritmi şok uygulanmayan ritmi olan 211 (%87.9) hasta sayısı, şok uygulanan ritm olan 29 (%12.1) hasta sayısından anlamlı olarak fazla idi (p=0,009). Şok uygulanan ritimlerde SDGD oranı %17.6 ve şok uygulanmayan ritmlerde % 82.4 idi. Bu fark istatistiksel olarak anlamlı idi (p=0,009). Şok uygulanan ritimlerde KPR süresi şok uygulanmaya ritim ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak daha kısa idi (29,75±38,52 vs 32,66±18,95 min). İlk ritimle cinsiyet, yaş, ek hastalıklar ve hastane yatış süresi arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı. KPR yapılan hastaların %14.2 si taburcu oldu. Solunum arresti nedeni ile entübe edilenlerin %27.3’ü taburcu oldu.
Sonuç
Etkili bir mavi kod uygulamanın anahtarı, müdahalelerin kalitesi ve zamanında yapılmasıdır. KPR uygulanacak hastalar için, mavi kod sırasında beklenen rolleri ve sorumlulukları bilmek önemlidir. O nedenle de mavi kod sonuçlarının hastanemizde iyileştirilmesi için, kardiyak arrestlere neden olabilecek durumların erken fark edilip önlenmesi ve bu amaçla kurum içi düzenli eğitimlerin verilmesi de gerekmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Anaesthesiology |
Journal Section | Original Articles |
Authors | |
Publication Date | December 26, 2023 |
Submission Date | December 16, 2023 |
Acceptance Date | December 21, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 2 Issue: 3 |