Social welfare approaches based on human rights and social justice, which are derived from humanism-based discourses, had an important role in the emergence of human service professions, including social work. Social work would represent all activities that contribute to the accomplishment of a standard of living level at which disadvantaged individuals, families, groups, or communities can exercise their rights and satisfy their needs. While advocating for social welfare policies, social work practices grounded in human rights seek to strike a balance between individual and society demands. As a social institution charged with the responsibility of preserving social order, the law contributes to justice in society and also establishes the legal framework for social work practices. Social workers, whose authority is derived from the existing legal frameworks for their practices, are also included in the judicial system, which serves as a mechanism for social order through law. In this context, the field of forensic social work provides services to various client groups with a human-oriented and rights-based approach within the justice system. Through various practice components in the justice system, social workers in the field of forensic social work assist clients who are having difficulty in accessing their legal rights and resources. This study aimed to discuss the field of forensic social work and its application components, which are at the intersection of law and social work disciplines in the context of human rights, social justice, and social policy.
Hümanizm temelli söylemlerle gelişen insan hakları ve sosyal adalete dayalı sosyal refah yaklaşımları sosyal hizmetin de dahil olduğu insani hizmet mesleklerinin ortaya çıkmasında önemli paya sahip olmuştur. Toplumda dezavantajlı durumda bulunan birey, aile, grup veya toplulukların haklarını kullanabilecekleri ve ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir yaşam seviyesine ulaşmalarına katkı sağlayacak her türlü uygulama sosyal hizmetin ilgi alanına girmektedir. İnsan hakları bağlamında gerçekleşen sosyal hizmet uygulamaları sosyal refah politikalarının savunuculuğunu üstlenirken aynı zamanda bireysel ve toplumsal gereksinimler arasında karşılıklı bir denge oluşturabilmeyi amaçlar. Toplumsal düzeni sağlamaya yönelik bir sosyal kurum olarak hukuk sistemi toplumdaki adaletin sağlanmasına katkı sunarak sosyal hizmet uygulamalarına yasal zemin hazırlar. Gerçekleştirecekleri uygulamalar konusunda yetkilerini mevcut hukuki dayanaklardan alan sosyal hizmet uzmanları hukuk yoluyla toplumsal düzenleme işlevi gören adalet sistemi içerisinde de yer almaktadır. Adli sosyal hizmet alanı bu bağlamda adalet sistemi içerisinde insan odaklı ve hak temelli yaklaşımla çeşitli müracaatçı gruplarına hizmetler sunmaktadır. Adli sosyal hizmet alanında çalışan sosyal hizmet uzmanları, adalet sisteminde çeşitli uygulama bileşenleri doğrultusunda çoğunlukla yasal haklarına ve kaynaklara erişim sorunu yaşayan müracaatçılara yardımcı olmaktadır. Ele alınan çerçevede bu çalışma, hukuk ve sosyal hizmet disiplinlerinin kesişme noktasında bulunan adli sosyal hizmet alanını ve uygulama bileşenlerini insan hakları, sosyal adalet ve sosyal politika bağlamında tartışmayı amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | February 23, 2022 |
Publication Date | February 25, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 6 Issue: 11 |